Sabah ezanı ramazanda neden erken okunur
Anasayfa DİNİ GÜNLER Sabah ezanı ramazanda neden erken okunur

Sabah ezanı ramazanda neden erken okunur

Din İşleri Yüksek Kurulu Vakit Hesaplama Bölümü namaz, imsak ve iftar vakitleriyle ilgili yoğun mesai yapıyor


“Ramazan dışında sabah namazı ezanı güneşin doğmasına bir saat kala okunuyor ve namaz kılınıyor ancak ramazanda imsak vaktiyle birlikte namazı kılabiliyoruz. Bu durumun nedeni nedir?” sorusunun yöneltildiğini dile getiren İşlek, Diyanet İşleri Başkanlığının hazırladığı takvimlerde “sabah namazı” diye bir vakit belirtilmediğini, imsak ve güneşin doğma vakitlerinin yer aldığını söyledi.

Ramazan dışında sabah ezanı neden güneşin doğmasından bir saat önce okunuyor

İşlek, imsak vaktiyle oruç tutmaya başlanıldığını ve imsak ile güneşin doğuş vaktinin arasında da sabah namazının kılınabildiğini hatırlatarak, şunları söyledi:

“İmsak ile güneşin doğuş vakti arasında namaz kılınır. Fakat faziletli olan zaman güneşten bir saat önce olduğu için ramazan harici dönemlerde sabah ezanları takvimde belirtilen güneşin doğuş vaktinden bir saat önce okutulmaktadır. Ramazanda insanlar geceden itibaren sahur dolayısıyla ayakta olmaları ve imsak ile de zaten sabah namazının vakti girmesi dolayısıyla vatandaşa da kolaylık olması için sabah ezanı imsak vaktinde okutulmaktadır. Ramazan harici dönemde oruç tutacakların sabah ezanını beklemeden takvimde yazan imsak ile oruca başlamaları gerekiyor.”

Ramazan dışında sabah ezanı neden güneşin doğmasından bir saat önce okunuyor
“İmsak ile güneşin doğuş vakti arasında namaz kılınır. Fakat faziletli olan zaman güneşten bir saat önce olduğu için ramazan harici dönemlerde sabah ezanları takvimde belirtilen güneşin doğuş vaktinden bir saat önce okutulmaktadır. Ramazanda insanlar geceden itibaren sahur dolayısıyla ayakta olmaları ve imsak ile de zaten sabah namazının vakti girmesi dolayısıyla vatandaşa da kolaylık olması için sabah ezanı imsak vaktinde okutulmaktadır. Ramazan harici dönemde oruç tutacakların sabah ezanını beklemeden takvimde yazan imsak ile oruca başlamaları gerekiyor.”

Bazı illerin imsak vaktinin aynı olup iftar vaktinin farklı olmasının nedeni
“Türkiye’de farklı bölgelerdeki bazı illerde imsak vaktinin aynı anda başlayıp iftar saatinin aynı vakitte olmamasının nedeni nedir?” sorusunun yöneltildiğini de aktaran İşlek, namaz vakitlerinin güneşin arz üzerindeki hareketine göre hesaplandığını belirtti.

İşlek, vatandaşların Türkiye haritasını dikkate alarak “Güneş doğudan doğar, batıdan batar” şeklinde düşündüğünü ancak bu durumun sadece “ekinoks zamanları” denilen 23 Eylül ve 21 Mart tarihlerinde yaşandığının altını çizerek, Türkiye’nin 21 Mart ve 23 Eylül tarihlerindeki güneşin doğuş ve batış zamanlarının yer aldığı haritayı gösterdi.

Vatandaşın düşündüğü gibi bu tarihlerde güneşin doğudan doğup batıdan battığına işaret eden İşlek, şöyle devam etti:

“Bu durumda bir sıkıntı yok. Fakat diğer zamanlarda yani 21 Haziran ve 21 Aralık’a doğru gittikçe güneş ışınlarının 23 derece 27 dakikalık bir eğimle dünyaya geldiğini bildiğimizde bu sefer çaprazlama bir şekilde güneş doğuş ve batışı görüyoruz. O zaman da ne oluyor? 22 Haziran’da Sinop ile Antalya’da aynı anda güneş batıyor. Sinop kuzeyde, Antalya güneyde olmasına rağmen iki şehirde aynı anda güneş batıyor. Aynı şekilde 22 Aralık’ta güneş 23 derece 27 dakika ekvatorun altına indiğinde de bu sefer Zonguldak ile Hatay’da aynı anda güneş batıyor.”

İşlek, bu bilgiler ışığında farklı bölgelerde olan Tekirdağ ve Adana’nın imsak ve iftar vakitlerinin kıyaslanabileceğini örnek vererek, şunları kaydetti:

Ramazan dışında sabah ezanı neden güneşin doğmasından bir saat önce okunuyor
“Tekirdağ ile Adana’nın koordinatlarını boylam açısından kıyasladığımızda iki şehrin boylamları arasında 7 derece 49 dakika fark var. Her 15 yay dakikasının karşılığı bir zaman dakikası olduğu için Tekirdağ ile Adana arasında yaklaşık 31 zaman dakikası fark var. Fakat bu sadece ve sadece 365 gün boyunca öğle vakti için geçerlidir. Diğer vakitlerde bu geçerli değildir.

Mesela kış aylarında yani 21 Aralık’ta Tekirdağ ile Adana’nın imsak vakti arasında 37 dakika, akşam arasında 20 dakika fark olurken, yaz aylarında yani 21 Haziran’da imsak farkı 3 dakikaya düştü, akşam farkı ise 44 dakika oldu. Bazen bize telefon edip geçen sene vakitler böyle değildi veya benim çocukluğumda böyle değildi şeklinde söyleniyor. Bu durum her zaman için bu şekildedir. Biz o vatandaşlarımızı ikna etmek, bir hata olmadığını göstermek için arşivden takvim çıkartarak fotoğrafını çekip kendilerine gönderiyoruz.”
Değerli kardeşimiz,

Sabah namazının vakti imsak ile girer, güneşin doğması ile biter. Ancak sabah namazını, Hanifilere göre hafif ışıyıncaya kadar bırakmak, Şafilere göre ise erken karanlık iken kılmak faziletlidir.

Hanefi mezhebinde sabah namazının geç kılınması daha faziletli olduğu için, imsaktan hemen sonra kılınmamaktadır. Ayrıca imsak vaktinde değil de namaza başlanacağı vakit ezan okunur ki, insanlar namazın kılındığı vakti bilip cemaate gelsinler diye namazdan önce okunmaktadır.

İmsak girer girmez de sabah namaz kılınabilir, ezanı beklemek şart değildir.

Tam namaz kılarken ve namaz bitmeden güneş doğarsa, Hanifilere göre namaz bozulur. Kerahet vakti çıktıktan sonra bu namazı yeniden kılmak gerekir.

Zamanında sabah namazını kılamayan bir kişi, güneş doğduktan ve kerahet vakti çıktıktan sonra öğlen namazı girmeden kılarsa, hem sünnetini hem de farzını beraber kaza eder.

İmsak nedir? Ne zaman başlar? Sabah ezanı okunmaya başladığında yeme içmeye kısa bir süre devam edilebilir mi?

Sözlükte “kendini tutmak, engellemek, el çekmek, geri durmak” anlamlarına gelen imsak, dinî bir kavram olarak, fecr-i sâdıktan, iftar vaktine kadar yemeden, içmeden, cinsel ilişki ve diğer orucu bozan şeylerden uzak durmak, el çekmek demektir. İmsakın zıttı iftardır.
Halk arasında ise “imsak” oruç tutmaya başlanan fecr-i sadığın oluştuğu vakit anlamında kullanılır. Bu manada imsak, oruca başlama vakti demektir.
Oruca ne zaman başlanıp ne zaman bitirileceği Kur’an-ı Kerim’de şu şekilde açıklanmıştır: “(Ramazan gecelerinde) şafağın aydınlığını gecenin karanlığından ayırt edinceye (tan yeri ağarıncaya/fecr-i sâdığa) kadar yiyin, için. Sonra da akşama kadar (yiyip içmeden, cinsel ilişkide bulunmadan) orucu tamamlayın.” (Bakara, 2/187)
Takvimlerde gösterilen “imsak”, oruca başlama vaktini ifade eder. İmsak vakti aynı zamanda gecenin sona erdiği, yatsı namazı vaktinin çıkıp sabah namazı vaktinin girdiği andır. Ezan da imsak vaktinin başlaması ile okunmaktadır. Bu sebeple ezanın başlaması ile yemeyi içmeyi terk etmek gerekir. Ezan başladığı sırada ağızda bulunan lokmanın yutulmasında bir sakınca yoktur.

 

 

Yorum Yaz