Anasayfa Genel Çocuklar için evde ne yapılabilir

Çocuklar için evde ne yapılabilir

by kacgun
cocuk orucu nedir cocuk orucu tekne orucu kurallari neler kimler nasil cocuk orucu tutabilir karar com

Çocuklar için evde ne yapılabilir

Kreşe giden çocuklarla evde neler yapılabilir

Kreşe Giden Çocuklarınızla Evde Neler Yapabilirsiniz?

Aile ve öğretmenlerin işbirliği kurması halinde çocuklar okul öncesi eğitimden en büyük faydayı sağlarlar. Çocuklara hem aileler hem de öğretmenler bazı önemli katkılar yapabilirler. Öğretmenler çocuk gelişimi ve erken çocukluk dönemi eğitimi konusunda eğitim almışlardır. Çocukların, diğer çocuklarla ve yetişkinlerle ilişkilerini gözlerler ve çocuğun neler öğrendiğini ve nasıl geliştiğini değerlendirirler.

Ancak çocuk hakkında en derinlemesine bilgiye yalnızca siz sahip olabilirsiniz. Çocuğunuzun ilgi alanları, korkuları, sevdiği şeyler, alışkanlıkları ve geçmişini en iyi siz bilirsiniz. Aile bireyleri arasındaki ilişkileri de en iyi siz bilirsiniz ve çocuğunuzun aile toplantılarından doktor muayenelerine, tatillerden hayvanat bahçesi gezilerine kadar pek çok konudaki deneyimini onunla siz paylaşmışsınızdır.

Sahip olduğunuz bu derin bilgi öğretmenler için paha biçilmez bir kaynak olmanızı sağlar. Evde olan bitenleri (kardeş gelmesi, evcil hayvanın ölümü, kabuslar, öfke nöbetleri, yolculuklar, ayrılmalar veya boşanma) öğretmenlerle paylaşırsanız, öğretmenler de çocuğunuzu daha iyi anlar ve güven veren öyküler, yatıştırıcı sanat faaliyetleri, hayali canlandırma oyunları ve ekstra ilgi ile hem olumlu hem de olumsuz konuların üzerinde durabilirler.

Ancak, çocuğun ilk ve en önemli öğretmeni sizsiniz. Eviniz çocuğun ilk ve sürekli öğrenme ortamıdır. Anne-baba olarak ailenizin günlük rutinlerini siz belirlersiniz (ne zaman kalkılacak, ne zaman yemek yenecek, ne zaman oyun oynanacak, hangi ev işleri yapılacak, ne zaman arkadaşlar ziyaret edilecek, ne zaman yatılacak gibi). Çocuklarınızla iletişim biçiminiz onların kendileri hakkındaki düşünce ve duygularını ve ileride nasıl bir insan olacaklarını önemli ölçüde etkiler.

Öğretmenler ve ailelerin işbirliği içinde olması çocukların azami faydayı görmesini sağlar. Öğretmen ve aileler birbiri ile ne kadar tutarlı olursa, çocuk da kendini o kadar güvende hisseder. Ve çocuklar kendilerini güvende hissettiklerinde keşfetme, deneme ve öğrenme eğilimleri artar.

Birçok anne-baba okulda başarılı olmaları için çocuklara nasıl yardımcı olabileceklerini soruyorlar. Kaliteli bir program sunan okullarda öğretmenler bu soruya genellikle şu şekilde cevap verir: “Sadece ev ortamınızda da çocuğun keşfetmesini ve öğrenmesini teşvik etmeye gayret edin. Çocuğunuza bağımsız, istekli ve meraklı bir öğrenci olması için yardımcı olun, onunla geçirdiğiniz zamanın miktarı değil, kalitesi önemlidir”. Çocuğunuzun yaratıcılığını teşvik etmek için bir sürü pahalı oyuncak ya da ekipman satın almanız gerekmez. Yapabileceğiniz en iyi şey iyi bir dinleyici olmak ve çocuğunuz ya da siz ya da ikiniz birlikte normal, günlük ev işlerinizi yaparken onunla konuşmanızdır. Ona bu şekilde dikkat göstermenizin çocuk üzerinde çok güzel etkiler yarattığını ve anne-baba olarak işinizi daha da eğlenceli, ilginç bir hale getirdiğini ve hatta kolaylaştırdığını siz de göreceksiniz.

Aşağıda anne-babalar ve aile bireylerinin mutfak, salon, çocuğun odası, banyo ve ev dışındaki günlük aktivitelerini çocuk için nasıl zengin bir öğrenme deneyimine dönüştürebilecekleri konusunda ipuçları verilmektedir. Bunlara göz attığınızda, çocukla kaliteli zaman geçirmenin zor ve ne anlama geldiği belirsiz bir şey olmadığını görecek ve bunlardan esinlenerek siz de pek çok fikir geliştirebileceksiniz.

Yemek odasında neler yapabilirsiniz?
Yemek masasının hazırlanması: Gerekli şeylerin belirlenmesine çocuğunuzu da dahil edin. “Bu akşam yemekte kaç kişi olacak? O halde kaç tabak koymamız lazım? Kaç tane çatal lazım? Hadi sayalım. Şimdi herkes için birer tane koyalım: Bir tane anne için, bir tane baba için…”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Nesneleri saymak
Basit komutları uygulamak
Sorumluk almak
Sayarken birebir eşleştirmek

Peçetelerin katlanması: Çocuğunuz peçeteleri değişik ebat ve şekiller üretecek biçimde farklı biçimlerde katlamaya teşvik edin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Dün akşam üçgen yapmıştık. Hadi bu akşam başka bir şekil yapalım. Katlamaya devam edersen ve köşeleri kıvırırsan ne olur?”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Nesneleri saymak
Basit komutları uygulamak
Sorumluluk almak
Sayarken birebir eşleştirmek
İnce kas koordinasyonun artması
Şekiller üretme ve şekilleri tanıma
Dili kullanma

Salonda neler yapabilirsiniz?
Birlikte kitap okuyun. Bir kitabı bitirdikten sonra çocuğunuzla kitap hakkında konuşun.
Şöyle diyebilirsiniz: “Bu öykü kimle ilgiliydi? Ona ne oldu? O ne öğrendi? Sence ne hissetmiştir? Şimdi senin bana kitap okuma sıran. Bana resimleri anlatabilirsin.”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Öyküyü dinlemek ve neler olduğunu açıklamak
Olayları tanımlamak ve duyguları ifade etmek için dili kullanmak

Birlikte fotoğraflarınıza bakın. Çocuğunuzla birlikte bir albüme kitap okurmuş gibi bakmayı deneyin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Bu kim? Ne yapıyor? Sence ne diyor? Sence kendini nasıl hissediyor? O gün neler olduğunu hatırlıyor musun? ”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Kendisini belli bir ailenin ve kültürel grubun parçası olarak tanımlamak
Olayları tanımlamak için dili kullanmak
Resimleri yorumlamak

Doktor muayenesinden dönüşte. Muayenede olup bitenleri canlandırdığınız bir oyun oynamayı önerin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Doktorun muayenehanesinde neler gördün? Hadi burası muayenehaneymiş. Sen kim olmak istiyorsun? Tamam sen doktor ol ben de hasta çocuğun annesi olayım.”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Yaşadıklarını hatırlama
Çeşitli rollerin ana özelliklerini yeniden canlandırma
Konsantrasyon
Soyut düşünme
Yaratıcı olma ve hayal gücünü kullanma

Mutfakta neler yapabilirsiniz?
Market poşetlerini boşaltmak. Poşetin içindeki yiyecekleri çocuğunuzun çıkarmasına izin verin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Bu ne? Sert mi, yumuşak mı? Kokuyor mu? Sence tadı nasıldır? Sence bu kavanozun içinde ne olabilir? Dolapta buna benzer başka kavanoz var mı? ”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Nesneleri tanımlama k
Çeşitli duyularını kullanmak
Nesneleri sınıflandırmak
Sayma
Sembolleri yorumlamak

Basit yemekler hazırlamak ve pişirmek. Çocuğunuza kurabiyenin üstüne yumurta sürmek, yumurtaları çırpmak, sütü kaba boşaltmak, mısırları mısır patlatma makinesine koymak gibi işler verin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Şu tereyağına dokunur musun? Nasıl bir his veriyor? Evet bence de kaygan. Mısırlara makineye koymadan önce bak ve patladıktan sonra tekrar bak. Ne fark var? Yumurtaları nasıl çırpmıştık? Önce ne yapmıştık? Sonra? ”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
İnce kas koordinasyonunu geliştirme
Neden-sonuç ilişkisini görme
Nesnelerin nasıl değiştiğini tanımlama
Zamanlama sıralamalarını anlama
Bir işi tamamlamak için başkaları ile işbirliği kurma

Bulaşıkları yıkamak. Çocuğunuzun kırılmaz tabak ve kaşıkları yıkamasına izin verin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Önce neyi yıkamak istersin? Tavaları mı tabakları mı? En büyük tavayı mı önce yıkayacaksın en küçük tavayı mı? Bulaşıklar üç aşamada yıkarı: önce deterjanla yıkarız, sonra durularız ve en son olarak da kuruması için tezgaha koyarız.”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
İnce kas koordinasyonunu geliştirme
Neden-sonuç ilişkisini görme.
Nesnelerin nasıl değiştiğini tanımlama
Zamanlama sıralamalarını anlama
Bir işi tamamlamak için başkaları ile işbirliği kurma

Çocuğun odasında neler yapabilirsiniz?
Oyuncakların bir kısmını sınıftaki gibi düzenlemek. Küpler ve kutular için bir raf yapın ya da zemine oyuncakları doldurmak için kutular koyun. Benzer oyuncakları biraraya koyun ve raflar ve kutuların üzerine içeriğini gösteren resimler asın.
b>Şöyle diyebilirsiniz: “Ayşe oyuncakları topluyor. Ayşe arabaları topluyor. Ayşe tüm oyuncaklarını kendisi topluyor.”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Bağımsız olma
Nesneleri sınıflandırma ve gruplandırma
Nesnelerin uzaydaki konumunu belirleme (yanında, üstünde, altında, içinde gibi)

Oyuncakları ayıklama. Çocuğunuzu artık oynamadığı oyuncakları ayırmaya teşvik edin. Bu sırada da ayıklama oyunu oynayın.
Şöyle diyebilirsiniz: “Hadi bir oyun oynayalım. Yerdeki tüm oyuncakları bir torbaya doldur. Şimdi gözlerini kapat, torbanın içine elini uzat ve bir oyuncağa dokun. Bana elindeki şeyi tarif et ve hangi oyuncak olduğunu tahmin etmeye çalış. Doğru tahmin edersen, onu kenara ayırabilirsin.”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Nesnelerin nasıl bir his verdiğini tanımlama
Nesneleri tanımlamak için dili kullanma
Sorumluluk alma
Başkaları ile işbirliği

Bir öykü ya da şarkı üretme. Uyku öncesinde çocuğunuzla o gün olanlar hakkında konuşun ve bir öykü ya da şarkı üretin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Bir zamanlar Bora adında bir çocuk vardı. Onun erkek kardeşinin adı Poyraz ve annelerinin adı da Ebruydu. Bir gün hep birlikte caddede yürüyüşe çıktılar. Sence ne gördüler? Bir otobüs gördüler, bir ambulans gördüler…”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Zaman kavramı hakkında fikir sahibi olmasını sağlama
Fikirleri ifade etmek için dili kullanma
Gurur duygusu hissetme

Banyoda neler yapabilirsiniz?
Birlikte su oyunları oynayın. Küvette çocuğunuzun değişik ebatlarda plastik kaplarla ve kapaklarıyla oynamasına izin verin.
Şöyle diyebilirsiniz: “Bu boş şişeyi suyun altına bıraktığında nasıl ses çıkarıyor? Kabarcıklara bak? Sence bunlar nereden geliyor? Bu şekilde suyun altına koyduğunda tüm şişeler aynı sesi mi çıkarıyor? Bu küçük şişenin ağzına hangi kapak uyar?”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Hacim kavramını anlama
Nesneleri küçükten büyüğe diziler halinde sıralama
İnce motor becerilerini kullanma

Küvette suya batan ve suyun üstünde kalan nesnelerle deneyler yapın: Kavanozlar, su dolu şişeler şişeler, toplar ve plastik kaplar.
Şöyle diyebilirsiniz: “Sence ne olacak? Bu batacak mı, yüzecek mi? Küvetin dibine daldırıp bırakırsan ne olur? İçine su doldurursan ne olur?”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Nesnelerin özelliklerini keşfetme ve tanımlama
Keşifler ve deneyler yapma
İnce motor becerilerini geliştirme

Özbakımı için rutin bir sıralama belirleyin. Ne yapılması ve ne zaman yapılması gerektiğini anlatarak özbakım becerilerinin gelişmesine yardımcı olun.
Şöyle diyebilirsiniz: “Önce dişlerlini fırçala, sonra yüzünü yıka ve son olarak saçlarını tara. Hadi her bir aşamayı gösteren resimler yapalım. İlk kutucuğa ne çizmeliyiz? Bir diş fırçası? İkinci kutuya ne çizelim? Havlu? Son kutuya da bir tarak çizelim. Artık işaretlere bakarak her şeyi kendin yapabilirsin!”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Zaman sıralarını anlama
Karar verme
Gereçleri giderek gelişen ince motor becerileri ile kullanma

Dışarıda neler yapabilirsiniz?
Civarınızda olan günlük olaylar hakkında konuşun. İşe gitmek için yürüyen insanlar, itfaiye arabaları, otobüsler, taksiler,kamyonlar… Sokağınızda gördüğünüz her şey hakkında konuşabilirsiniz.
Şöyle diyebilirsiniz: “Bu yüksek sesi çıkaran ne acaba? Sence polis arabalarında neden yüksek ses çıkaran sirenler ve yanıp sönen lambalar olur? Sence nereye gidiyorlar? Hadi biz de polismişiz gibi yapalım. Telsizime cevap vereyim. Caddede bir kaza mı oldu? Hemen oraya gidiyorum (siren sesi çıkarın).”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
İnsanları ve nesneleri tanımlama
Zaman sıralamalarını anlama
Kişilerin toplumda oynadığı rolleri anlama

Arabayı birlikte yıkayın. Arabayı bezle silerken, durularken ve kurularken yaptığınız şeyler hakkında konuşun.
Şöyle diyebilirsiniz: “Arabayı yıkamama yardım etmek ister misin? Al sen bu köpüklü süngerle ön camı silerken ben de arabanın tavanını sileyim. Çok iyi çalışıyorsun, ön cam gerçekten temizlendi. Şimdi köpükleri suyla durulayalım.
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Başkaları ile işbirliği etme
Uzamsal kavramları öğrenme
Zaman sıralamalarını anlama
Yeni kelimeler öğrenme

Nesneleri bir poşete toplama. Çocuklar çakıl taşları, yapraklar gibi nesnelerden koleksiyonlar yapmayı severler. Bir poşete topladığınız nesneleri eve getirebilir, bunları tanımlayabilir, kağıda yapıştırabilir ve altına adını yazabilirsiniz.
Şöyle diyebilirsiniz: “Yürürken ne toplayalım? Tamam, yaprak olsun. Sen birbirinden çok farklı iki yaprak bul. Ne farkları var? Evet birinin çıkıntıları var, öbürü yuvarlak hatlı.”
Bu çocuğunuzun şunları öğrenmesine yardımcı olur:
Gözlem becerilerini keskinleştirme
Sözlü ve yazılı kelimeleri kullanarak nesneleri tanımlama
Sayma
Sınıflandırma
Doğayı bizzat tecrübe etme

Çocuklarla evde oynayabileceğiniz oyun önerileri

Çocuğunuzla oyun oynamanın yararları

Tatiller çocuklarla oyun oynamak için önemli bir fırsat. Çalışın veya çalışmayın ama çocuğunuzla oyun oynamak için mutlaka zaman ayırın. Oyun oynamanın başlı başına çocuğun gelişimine yardımcı olduğunu hepimiz biliyoruz ancak anne babaların çocuklarıyla oyun oynaması da; hem kendileri hem de çocukları açısından çok olumlu sonuçlar sağlar.

Çocuğunuzla oyun oynamak anne babalara neler kazandırır?

Ondaki değişimleri ve gelişimleri gözlemleyebilir,

Oyun yoluyla çocuğundaki sınır ve kuralların oluşmasına katkıda bulunabilir.

Çocuğununun hayatındaki en önemli işinde, yani oyunda onunla birlikte olarak çocukla aralarındaki bağı kuvvetlendirebilir.

Onunla oyun oynamanız çocuğunuza neler kazandırır?

Anne babası tarafından önemsendiğini hisseder. Dolayısıyla özgüven oluşumunu önemli bir şekilde desteklenmiş olur.

Evde pasif bir şekilde zaman geçirmek yerine, oyunla kendini daha iyi ifade eder. Bilgisayar ve televizyon başında niteliksiz zaman geçirmek yerine yaratıcı oyunlar oynayan çocukların, problem çözmede ve sosyalleşmede daha aktif oldukları bilinir.

Okulda arkadaşlarıyla birlikte olmaya ve onlarla oynamaya alıştığı için tatil zamanı oluşabilecek yalnızlık duygusundan kurtulmuş olur.

ÇOCUKLARLA EVDE OYNAYABİLECEĞİNİZ OYUN ÖNERİLERİ

AŞÇILIK OYUNU

Özellikle çalışan anne babalar için çocuklarıyla yemek pişirmek, eğlenceli ve yaratıcı zaman geçirmeyi sağlayan uygun bir ev aktivitesidir. Çocuklara malzemeleri yerleştirmeleri, organize etmeleri veya eksiklik olup olmadığını kontrol etmeleri gibi küçük görevler verilebilir. Böylece çocukta plan yapabilme ve sorumluluk alabilrme yetisinde olumlu gelişmeler gözlenir. Yaş grubu uygun olan çocuklarda, bazı sebzeleri kesmeye yardım etmeleri motor gelişim açısından faydalı olacaktır.

KUTU OYUNLARI

Her yaş grubuyla oynanacak ve keyifli zaman geçirmeyi sağlayacak aktivitelerden bir de kutu oyunlarıdır. Çocuk rekabet duygusunu ve bununla nasıl baş edebileceğini öğrenir. Bunun yanısıra dikkat becerisini geliştirir ve kurallara uyma konusunda da daha başarılı olur.

HİKAYE ANLATMA

Çocuğa bir hikaye okunur. Ardından aklında kalanları ifade etmesi beklenir . Alternatif bir yol olarak, kendisi kahramanların yerinde olsaydı nasıl davranabileceği sorulabilir. Bu oyun, zihinsel bir pratik yapma fırsatı verdiği gibi dil gelişimine katkıda bulunur.

GAZETE OLUŞTURMA

Daha çok okul öncesi yaş grubuyla oynanacak oyunlardan biri olarak değerlendirilebilir. O günkü gazetenin ilgi çekici fotoğrafları çocuk tarafından kesilir ve bir kağıda yapıştırılır. Böylece çocuğun ince motor becerileri kuvvetlenmiş olur.

BLOKLARLA OYNAMA

Okul öncesi gruba uygun bir oyun da bloklarla oynamaktır. Bloklarla oynamak çocuğun motor becerilerini, nesneyi tanımalarını ve dikkat yetilerini kuvvetlendirir.

PUZZLE YAPMAK

Çocuğun yaşına göre parça sayısı değişen puzzle’lar alınabilir ve ailece tamamlamaya çalışılabilir. Heyecanı arttıran puzzle oyunları ile böylece tüm ailenin aynı amaç etrafında buluştuğu bir ” takım çalışması ” yaratılmış olur. Puzzle yapmak, çocuğun dikkatini geliştiren bir oyundur.

SİNEMA GÜNÜ

Haftada bir ya da ailenin tercihine göre daha fazla olmak üzere, çocuğun yaşına uygun bir film alınarak evde izlenebilir ve o gün ” Sinema Günü” ilan edilebilir. Daha sonra da yaşına uygun olarak çocukla filmin senaryosu tartışılıp, eleştirilebilir. Kendisi senarist ve yönetmen olsaydı filmin kurgusunu nasıl yapardı gibi bir sohbete girilebilir. Ya da kendisine bir film yapma imkanı verilseydi, nasıl bir film yapardı gibi hayal dünyasına yönelik sorular sorulabilir.

KİTAP OKUMA SAATİ

Akşamın herhangi bir saati, tüm bireyler tarafından alınan ortak bir kararla ” Kitap okuma saati ” olarak belirlenebilir ve ailenin her bireyi kendi kitabını okur. Böylece kitap okumak konusunda ebeveynler çocuklarına model olurlar ve günün bir saati anlamlı bir etkinlikle geçirilmiş olur.

BİLİM DERGİLERİ VE DENEY ETKİNLİĞİ

Bu tür yayınlar, özellikle TÜBİTAK Bilim Çocuk veya National Geographic Kids gibi dergiler, okul döneminde olduğu kadar tatil döneminde de çocuklara yardımcı olacak önemli materyaller olarak görülmelidir. Bu dergiler, içerikleri ile çocuğu evde var olan malzemelerle, yine evde yapılabilecek deneylere yönlendirirler. İçindeki eğlenceli bulmacalarla çocuğa zihinsel bir pratik imkanı verirler. Çocuk bu tür yayınlar ile okulda öğrendiği bazı bilgilerin eğlenceli bir tekrarı ile karşılaşır. Dolayısıyla deney yapma fırsatıyla çocuğunuzun hem yaratıcı özellikleri desteklenir hem de bilime olan ilgisi yoğunlaşır.

DİĞER YARATICI OYUNLAR

Yaratıcı oyunlar, çocuğun bilişsel ve sosyal gelişiminde büyük öneme sahiptir. Bu tarz oyunlar oynayan çocukların problem çözmede daha aktif oldukları bilinir. Bu oyunlara, çocuğun evindeki oyuncaklarla kendi başına bir oyun kurmasını örnek verebiliriz. Böylece oyuncakları nasıl kullandığı ve önüne çıkan problemleri nasıl çözdüğü görülebilir. Ayrıca eşyaları, örneğin; bir kaşığı amacı dışında kullanabilmesi için ona yol açmak, yaratıcılığının gelişmesi için ona anahtar olabilir. Yaratıcılığın özünde, mevcut şartları en iyi ve farklı biçimlerde şekillendirmek yatar. Bunun yanı sıra, köpükten yapılmış bloklar ve legolar alınabilir. böylece, bugün kurguladığı oyundaki sorunla başa çıkan çocuk; gelecekte gerçek bir sorunla karşılaştığında problemi çözmede daha başarılı olacaktır.

Yukarıda belirtilen oyun ve etkinliklerin yanı sıra, eğer imkan varsa çocuklar gün içinde parka götürülebilir. Böylelikle enerjilerini boşaltmış ve yaşıtlarıyla oynayarak sosyal yönden de gelişmiş olurlar. Ayrıca, ailedeki her bireye uyan günler daha önceden belirlenip, buna göre sinemaya, tiyatroya ya da müzelere geziler düzenlenebilir. Böylece çocuğun öğrendiği ve tüm aile bireylerinin eğlendiği bir tatil günü geçirilebilir.

Sonuç olarak; tatilin çocuğun eğlendiği, okulda öğrendiği sınır ve kuralları, ailesinin yön göstermesiyle daha sistemli bir şekilde oturttuğu ve anne babasıyla kaliteli anlar geçirdiği bir zaman dilimi olması, gelecek yıla yatırım ve çocuğun gelişimi için iyi bir birikimdir.

Hiperaktif çocuklarla neler yapılabilir

Hiperaktif Çocuklar İçin Evde ve Okulda Neler Yapılabilir?
Hiperaktif çocuklarla neler yapılabilir?
1. HIPERAKTIVITE TANIMI
Ergenliğe kadar uzanan çocukluk çağının tümünde gelip geçici veya uzun süreli bir özellik olarak aşırı hareketlilik görülebilir. Hiperaktivite veya hiperkinezi de denen bu uyum sorunu içinde organik kaynaklı MB.D (Minimal Brain Dysfunction) özel ve Önemli bir yer tutar (Aydoğmuş. 1984. s.514).

Minimal Brain Dysfunction kelimelerinin baş harflerinden oluşan MBD. doğuştan hafif motor koordinasyon kusuru olan ya da hareket sistemi koordinasyonu erken yaşlarda gecikerek olgunlaşan çocukları ifade ederken kullanılmaktadır. Zekâ problemi olmayan bu çocuklar, sarsak, beceriksiz, aşırı hareketli, dikkati zayıf çocuklardır (Madi. 1989. s.51).

Özellikle okul çağma gelince daha kola}” tanınan bu çocuklar, okul öncesinde de yaşıtlarından çok değişik bir görünüm içindedirler. Anneler bu çocukları ‘”Düz duvara tırmanan” çocuklar olarak nitelendirirler. Bir dakika oturmadan anneyi gün boyu ardından koştururlar. Koltukların üstünden atlar. dolaplara tırmanırlar. Boyundan büyük işlere kalkışırlar. Düşseler de. yaralansalar da taşkınlıkları sürer gider. Kuşkusuz böyle bir çocukla gün bo_ u uğraşmak zorunda kalan anne yorulur, katlanışı (sabrı) tükenir. Sen tepkiler ve cezalarla çocuğu dizginlemeye çalışır. Anne-çocuk ilişkisi gittikçe bozulur, ama, çocuk durulacağı yerde daha çok azar. Böylece, anne ile çocuk, kısır bir döngü içine girerler. Kimi anne bu tür çocukların daha bebekliklerinde kıpır kıpır ve tedirgin olduklarını anımsarlar (Yörükoğlu. 1983. s.265).

Hiperaktivite. dikkat süresinin kısalığı, engelleme) e yönelik denelim eksikliği nedeniyle davranışlarda veya bilişle onaya çıkan ataklık e huzursuzluktur (Haris, 1994. s.8).

II- HİPERAKTİVİTENİN GÖSTERGELERİ

Hiperaktivite genellikle 6-8 yaşları arasında fark edilir. Tedavide önemli olan erken tanınmasıdır.

Erken Semptomları: -Devamlı huzursuzluk, sebebsiz bağırma. uykusuzluk, memnun olmama
telaşlı, hareketli, karmaşık düzeni çocuktaki aşırı hareketliliğin ve tedirginliğin başlıca sebebidir. Bütün çocuklarda kısa süreli, gelip geçici aşırı hareketlilikler görülebilirse de şiddetli ve uzun süreli olanlara önem vermek ve tedavi ettirmek gereklidir (Ay doğmuş. 1983. s.9).

Ergenlik döneminde Hiperaktivite bozukluğu olan çocukların bu dönemi daha zor geçirdikleri belirtilmiştir. Anne-baba çocuk arasında en sık karşılaşılan sorunlar genellikle şu konularda yaşanmaktadır.

• Ders çalışma ödevlerini yapma

Evde yapılması gereken işlere yardımcı olma. sorumluluklar yerine getirme

• İyi arkadaş seçme
• Boş zamanlarını yaşma uygun yerlerde geçirme
• Diğer aile bireylerine saygılı davranma, onların özgürlüklerine engel olmama,
• Ev dışında olduğu zamanlarda sorumlu bir biçimde davranma
• Eve belirtilen zamanlarda dönme
• Sigara alkol kullanma

Bu konulardaki çatışmaların temelinde herkesin tahmin edebileceği gibi. gencin kendi istediği gibi davranma isteği, anne babanın ise otorite’yi sürdürme ve kontrolü bırakmaması beklentileri yatmaktadır (Aydın ve Ercan. 1999. s. 165-Î66).

Başlangıcı genellikle 3 yaş dolaylarında olmakla birlikte tanı düzenli öğrenim için gerekli dikkat süresi ve yoğunlaşmasının gelişmesinin beklendiği ilkokul yıllarında konulmaktadır. Populasyonun yaklaşık %3 ile 6 sında gözlenir. Erkek/Kız oranı 3/1 dir.

III- HİPERAKTİVİTENİN ETİYOLOJİSİ (NEDENLERİ)

1- Genetik Nedenler: Hiperaktif çocukların ailelerinde anti-sosyal kişilik bozukluğu, histeri, alkolizm ve madde bağımlılığının daha sık olduğu ortaya konmaktadır.
Çok düşük doğum ağırlıklı çocukların ve daha seyrek olarak genetik kökenli tiroid bozuklukları gibi durumlarla da hiperaktivite görülmektedir.

2- Beyin Hasan: Perinatal dönemde gizli yada açık minimal derece de santral sinir sistemi hasarı olduğu belirtilmektedir. Prematüre doğum oranında sık olduğu ve prenatal dönemde gelişmekte olan sinir sisteminde fiziksel hasarın bulunduğu belirtilmiştir.

3- Nörofızyoloji ve beyin görüntüleme çalışmaları: İnsan beyni belirli dönemlerde hızla büyür. Bunlar 3-10 ay. 2-4 yaş. 6-8 yaş ve 14-16 yaşlar arasındaki dönemlerdir. Olgunlaşma geriliği olan çocuklarda geçici bulgulara rastlanır.

4- Gıda ve katkı maddeleri: Her ne kadar boya maddeleri ve gıda katkılarının, şekerlerin yada kurşunun bu bozukluğa neden olabileceği öne sürülsede. bununla ilgili bilimsel kanıtlar yoktur.

5- Psikososyal etkenler: Bozukluğu olan çocukların sıklıkla parçalanmış ailelerden geldiği, anne-babanın sürekli geçimsizliği ve ana-babada psikiyatri bozukluklar ile tek yada ilk çocuk olma oranının kontrollerden daha fazla olduğu bildirilmektedir. Eğilim yaratan nedenler arasında çocuğun huyu. genetik ailesel nedenler ve toplumun davranış ve başarı ile ilgili beklentileri vardır.

6- Risklerin belirlenmesi: Annenin gebelik öncesinde yada gebelik sırasında tıbbi durumu, duygusal zorluğu, sigara alkol kullanımı yada doğum komplikasyonları risk oluşturan nedenler arasındadır. Çocuğun öyküsünde kala travmalarının sıklığı ile dikkat eksikliği tanısı arasında belirgin ilişki olduğu öne
sürülmektedir (Haris, 1994. s.5).

IV. AKADEMİK PROBLEMLER VE ÖĞRENME GÜÇLÜĞİ

Hiperaktif çocuklarda okulda en az diğer arkadaşları kadar başarılı olabilirler. Bir çocuğun hiperaktif olması asla onun yeterince zeki olmadığı anlamına gelmez. Bu çocuklar düzensizve dikkatsiz olabilirler, fakat bu onların öğrenme yeteneklerinin olmayışından değil, hiperaktiviteden kaynaklanmaktadır. Göz önünde tutulması gereken nokta, hiperaktif çocukların önemli bir kısmının
öğrenme güçlüğü çektiğidir. Hiperaklif çocuklar genel zeka testlerinde normal kontrol grubundan önemsiz derecede düşük puan almışlardır (Haris 1994. s.6).

Oysa Öğrenme Yetersizliği ile Hiperaktivite zaman zaman karıştırılmakta öğrencilerin başarısızlığı öğrenme yetersizliği olarak ele alınmaktadır. Oysaki bu ayırımın iyi yapılması çok önemlidir.

Öncelikle hiperaktivite ile öğrenme yetersizliği durumlarının benzerliklerinin farklılıklarının ele alınması gereklidir. Başlangıçta minimal beyin hasarı adı altında yer alan özelliklerin günümüzde öğrenme yetersizliğine ait özellikleri oluşturduğu görülmektedir. 1987″de öğrenme yetersizliği üzerinde yapılan ulusal bir konferansta dikkat eksikliğinin öğrenmede bir takım problemlere neden olabileceği fakat dikkat eksikliğinin kendi başına öğrenme yetersizliğine neden oluşturmayacağı belirtilmiştir. Öte yandan öğrenme yetersizliğinin dikkat eksikliğinden dolayı ortaya çıktığı inancının da arttığı görülmüştür. Gerçekte birbirinden hayli farklı olan öğrenme yetersizliği ile hiperaktivite kavramları Bruck’a göre de son derece içiçedir ve öğrenme yetersizliği olan çocuklar aşırı hareketliliğin yol açtığı sıkıntılar yüzünden sosyal ve duygusal güçlükler yaşamaktadırlar. Lerner’a (1993) göre hiperaktivitenin birçok özellikleri öğrenme yetersizliği olanlarda görülmesine karşılık hiperaktivite bir öğrenme yetersizliği değildir. Bu iki durumun hangi oranda bir arada bulunduklarına ilişkin değişik bulgular vardır, Silver’a göre öğrenme yetersizliğine sahip olan grubun, yanlızca %20″sinde hiperaktivite varken Vvong’a (91) göre ise öğrenme yetersizliği olanların °o30 ile %4u’mda Hiperaktivite vardır (Şenel. 1996. s.276-277-278).
VI- Hiperaktif Çocukların Tedavisi ve Yardım Yolları

Teorik olarak Minimal Beyin Disfonksiyonu nun tedavisi iki ana grupta ele alınmaktadır. Bunlar :

A. İlaç tedavisi.

B. Eğitsel tedavi

olarak tanımlanmaktadır.

Günümüze kadar tedavi konusunda biriken deneyimler göstermiştir ki: Tek başına ilaç tedavisi tek başına eğitsel tedaviden daha yararlıdır: ancak ilaç tedavisi + eğitsel tedavi tek başına ilaç tedavisinden de daha yararlıdır. Bu durumda ideal tedavi yaklaşımının ilaç tedavisi – eğitsel tedavi olması gerekmekte) se de. eğitsel tedavinin kısa tarifinin “her ilkokula bir özel MBD sınıfı ve bu sınıfın başında MBD’li çocukların eğitiminde uzmanlaşmış bir öğretmen’ olduğu dikkate alındığında, birçok diğer ülkede olduğu gibi. ülkemizde de bu uygulamanın imkansızlığı ortaya çıkmaktadır. Dolayısıyla ülkemizde, bir çok batı ülkesinde olduğu gibi. uygulanan ilaç tedavisidir.

İlaç tedavisinin birinci prensibi sedatif ilaçların Minimal Beyin Disfonksiyonu nda kontraindike (paradoks etki göstermeleri sebebiyle) oluşudur. İkinci prensip de uyarıcı ilaçların da paradoks etki göstermeleri ve dolayısıyla bu sendromun tedavisinde en etkili ilaç grubunu oluşturmalarıdır. Günümüze kadar Minimal’Beyin Disfonksiyonunda etkili olan beş ilaç belirlenmiştir. Bu ilaçlar farmakolojik olarak birbirinden ayrı gruplara mensup olup. tesir mekanizmaları halen tartışmalıdır. Bu beş ilacı en tesirlisinden en tesirsizine doğru sırala} arak özetleyecek olursak :

Amphetamine’ler, Thioridazine, Imipramine. Carbamazepine. Diphenhydramine. Bu beş ilaçtan biri tek başına mutad dozlarda uygulandığında MBD semptomlarının oldukça kısa sürede kaybolduğu görülür, ancak ilaç tedavisine en az iki yıl devam edilmesi gerekir. Bazı vakalarda ilaç kesildikten sonra semptomların daha hafif olarak geri geldiği görülür. 6 ay daha devam edilmesi gerekebilir (Polvan, 1986, s.23, 24. 25) .

Kullanılan bu ilaçlar bağımlılık yapmaz fakat bir lakım yan etkilere yol açabilir (baş ağrısı, uykusuzluk, iştah kaybı, depresyon vb.) İlaçlar hiperaktif çocuk için tek tedavi yöntemi olamaz. Çocuğun davranışlarını kontrol etmesine yardımcı olurken, öğretmenler danışmanlar ve ailenin diğer bireyleriyle yapılacak işbirliği içerisinde uygulanacak tedaviler çok önemlidir (Yazgan. 1998, s.8).

İlaç tedavisi bazen eğitimden önce. bazen eğitimle birlikte, ender olarak bazen de eğitimden sonra başlar, ilginç olan nokta şu ki. MBD’den dolayı aşın hareketli olan çocuklar, uyarıcı ilaçlardan yararlanmaktadır. İlaç kullanılmasında amaç. çocuğun aşırı hareketlerini yavaşlatmak ve dikkat süresini uzatmaktır.

Aşırı hareketli çocuğa, ne tanısı konurken ne tedavisi programlanırken ne de tedavi sürdürülürken hekim de eğitimci de aile de tek basma yararlı olamaz. Tanının konulması, tedavinin belirlenmesi ve sürdürülmesi, bir ekip çalışmasını gerektirir (Madi, 1989. s: 51).

Erken tedavi bu çocuklar için oldukça iyi sonuçlar vermekte ve gelecekte önemli görevlerde yer almalarına yardımcı olmaktadır. Burada uzmana, aileye ve öğretmene önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu sorumluluklar üzerinde durmakta yarar vardır.

A-Hiperaktif Çocukların Tedavisinde Uzmana Düşen Görevler

Bu çocuklar hareketlerini denetleyemezler. Bu yüzden öğrenme problemleri kaçınılmazdır. Fazla görsel uyarıcıların hareketi arttırdığı, yeni acayip karmaşık uyarıcılar ise hareketi azaltıp dikkatin yoğunlaşmasına neden olduğu gözlenmiştir.

Hiperaktif çocuklara çeşitli kısıtlamalar getirilmeden hazırlık evresinden geçirilmelidir. İlk önce dikkatin dağılmasını önleyici bir çevrenin yaratılması gerekir. Ayrıca gevşeme ve empülslerin denetim altına alınmalarım sağlayacak alıştırmalar yaptırılmalıdır (Davaslıgil. 1990. s: 15).
Bu arada terapistin (uzmanın) dikkat etmesi gereken bazı noktalar vardır.

  1. Terapist gerçek nesneler ve güncel gerçeklerle meşgul olur. Terapist çocuğun gözünde genellikle kendisi çocuksu hareketler yaparak gerçekçi olur. Aynı zamanda terapist diğer yetişkinlerden daha güçlü ve kabullenici olmalıdır. Çocuk genellikle kendi etrafındaki davranış örneklerin anlayamaz.

  2. Terapist direkt konuşarak çocukla diyalog kurar ve karşılıklı konuşma aktif hale gelir. Duyguların ve düşüncelerin ifadesi mantıklıdır. Terapist çocuktan davranışlarının sebebini dolaylı yoldan öğrenir. Büyüklerle kıyaslanınca çocuğun bilgi aktarımı daha düzensiz ve hafiftir. Mr.Brody çocuklara güvenmenin, onları desteklemenin, öğüt vermenin geçerli teknikler olduğunu düşünüyor, ama çocukların bazen bu güveni ve desteği bozabileceği ve kötüye kullanabilecekleri konusunda da uyarıyor.

  3. Terapist yararlı savunma ve müdafalara engel olmaz. Terapist eğitici çabalar içinde çalışmalıdır, çünkü çocuğun savunma mekanizması terapisti yanıltabilir. Ayrıca çocuğun terapi sırasında savunma mekanizması (zayıf ise) kuvvetlenmeli. sert savunma davranışları da azalmalıdır. Terapist kuvvetli, yararlı savunmalara engel olmamalıdır ama patolojik (hastalık derecesinde saldırgan ve agresif) davranışlarla ilgilenmeli bunların üzerine çalışmalıdır.

  4. Terapist dinamik ile ilgilenir; genetik veya madde ile değil. Geçmiş deneyimler araştırılmamış ve üzerinde durulmamışsa terapist hiperaktif çocuğun geçmiş yaşantılarını da araştırmalı ve gözönüne almalıdır (Schaefer. 1983. s.328-329).

Belki de. başarılı yöntem öz-telkin’dir. Bu yöntemde, hiperaktif çocuklar. bilişsel davranışları üzerinde, sözel kontrol etmeleri için. eğitilmektedirler. Rus fizyoloji uzmanı Luria tarafından ortaya atılan bir teoriden kaynaklanmıştır (1961). Bu teoriye göre. konuşma, normal bir çocukta, hareketleri hızlandırma) a hizmet etmektedir. Bu yöntem belirli aşamalara bölünebilir. Önce uzman kişi. verilen bir işi yaparken, aynı zamanda ne yaptığını da sözle anlatır. Daha sonra çocuk, bu uzman kişinin denetimi altında verilen bir işi yapar. (Aynı zamanda bu kişi çocuğun davranışları üzerinde, açıklama yapar.). Daha sonraki aşamada.
çocuk yüksek sesle ne yaptığın) açıklarken, verilen işi yerine getirmeye çalışır. Son aşamada ise çocuk, fısıltı halinde ve gittikçe daha sessiz olarak içinden tekrarlamak suretiyle, kendi kendine komut vererek ödevi tamamlar. Çocuğa, sık sık. çok iyi bir iş yaptığını kendi kendisine söyleyerek, yaptığı iş karşılığında kendini böylece ödüllendirmesi öğretilir. (Mechenbaum’un hiperaktivite tedavisinde, önemli sonuçlar sağlandığı bunun okul içi etkinliklerde de. olumlu ve kalıcı etkilere sahip olacak kadar yararlı olduğu konusunda veriler, gün geçtiktçe artmaktadır (Romney. 1988, s: 45).

Örneğin, bir projede hiperaktif çocuklar kendi kendilerine yönerge vermeleri için eğitilmişlerdir. Eğitilmeden önce bu çocukların hızlı ve dikkatsizce hareket etmeleri nedeniyle çeşitli görevleri sürdürürken yanlış yaptıkları saptanmıştır. Bu yöntemle yapılan eğitimde deneyci şekilleri boyamak, çızgeleri kopya etmek gibi çeşitli işleri yaparken, çocukların nasıl hareke! etmeleri gerektiğini kendi davranışlarıyla bizzat göstermiştir. Ayrıca deneyci her bir işi yaparken, nasıl yapması gerektiğini sözel olarak da belirtmiştir. Yüksek sesle düşünme örneğini çocuklara göstererek, dikkatli çalışmalarını da söze! olarak pekiştirmiştir. “Şimdi ne yapmam gerekiyor? Evet. çeşitli çizgilerle resmi kopya etmemi istiyorsunuz. Şimdi ben resmi yavaş ve dikkatli çizmeliyim. Yavaş yavaş çizgiyi aşağıya doğru, evet tamam şimdi sağa doğru, sonra biraz aşağı ve sağa. tamam, şu ana kadar iyiydim”‘. Bu şekilde örneği de görerek, çocuklar kendi kendilerine uyarmayı öğrenmişlerdir. Bu çalışmanın sonunda bu tür alıştırmalara tabi olan çocukların, tabi olmayanlara oranla daha fazla metodik davrandıkları saptanmıştır. Bireyin kendisine yönergeler vermesi sonucunda davranışının bir yüzünde görülen olumlu etkinin diğer yüzlerine de yayıldığı ve süreklilik kazandığı. Baum’un bulguları tarafından kanıtlanmaktadır (Davaslıgil. 1998, s: 69).

Tedavide buna alternatif olan başka bir yöntem, hiperaktif çocuğun sakinleşmesi için. rahatlama tekniğinin kullanılmasıdır. Kas gelişmesi olarak bilinen bir yöntem uygulanarak çok daha rahat bu ruhsal duruma ulaşabilir. Bu teknik, sistematik bir şekilde, çeşitli kasların uyarılması ve gevşetilmesini kapsar. Rahatlamaya ulaşmanın başka bir yolu da. kişiye psikofizyolojik durumu hakkında bilgi vermek, kendi kontrollerini gerçekleştirmelerini salğamaktır (Romney, 1988. s: 45).

Çocuğun kendini denetim altına almasında yararlı olan bir diğer faaliyet rüıü de zamanla artan faaliyetlere dayanan bir görevi sürdürmektir. Dikkati çabuk dağılan çocuğun dikkatini yoğunlaştırmak için akıldan çıkarılmaması gereken nokta sürekli olarak, verilen görevin karmaşıklığının artırılmasıdır (Davaslıgil. 1990, s: 16).

Douglas”in hiperaktif çocuklar için tanımladığı kendini yönlendirme programının prensiplerine göre seçilen alıştırmalar, sadece dikkatli bakma. dinleme, hareket etme doğrultusunda çözülebilen ve bir plan veya strateji geliştirmeyi gerektiren alıştırmalardır. Çocuğa kendi problem çizme metodunun bazı zorluklara sebep olduğu ve ona daha iyi yollar öğretileceği açıklanıl’. Alıştırmaya başlamadan önce alıştırmanın gerektirdiklerini ve nasıl çözeceğini sesli olarak söylemesi istenir. Daha sonra terapist bu tür davranışları sergileyerek, hedef ve stratejilerini sözelleştirerek bir problemin çözümünde model olur. Örneğin terapist bir yap-boz bulmacası yapıyorsa, parçalan renklerine, düz oluşlarına göre nasıl organize ettiklerini yüksek sesle anlatır. Eğer bir labirentle çalışıyorsa seçim noktalarında durma ve bir sonraki adımı planlama ihtiyacını vurgular (Cognitive-Behavior Modification. 1977).

Bazı alıştırmalarda çocuk ve terapist sırayla birbirlerine izlemeleri gereken yönergeleri verirler. Örneğin bir alıştırmada, çocuk veya terapist bir diğerinin görmeyeceği şekilde bir panonun arkasında renkli bloklarla bir şekil oluşturul’. Yaptığı her aşamayı yüksek sesle anlatması gerekir. Diğer kişinin görevi bu yönergeler doğrultusunda aynı şekli oluşturmaktır. Terapist çocuk için model olurken, bilinçli olarak yanlışlar yapar ve sakin bir şekilde bu hataları nasıl düzelteceğini düşünür.

Kullanılan alıştırmalar çeşitli oyunlar, problemler, bulmacalar, ev problemleri ve projeleri ve akademik ödevler şeklindedir. Bunların yanısıra kuklalarla veya bir yaşıtla oynama durumları da yaratılmaktadır. Ayrıca bu çocukların dürtüsel eğilimlerini sözel olarak kontrol ettiği farkedildiği an. onun kendisiyle gittikçe daha alçak sesle konuşmasına yardımcı olunur, en sonunda

»özelleştirme tamamen sessiz hale gelir. Aynı zamanda kazandığı bu becerileri ve stratejileri oyunda, evde. okulda uygulaması istenir. Stratejilerin terapi ortamı dışına genelleştirilmesinde aile ve öğretmene yardımcı terapistler olarak önemli roller düşmektedir. Aile ve öğretmenin etkin modeller ve pekiştiriciler olabilmeleri için her türlü yardım yapılır (Cognitive-Behavior Modifîcation. 1977).

Barkley, Copeland ve Sivage (1980). 6 kişilik bir hiperaktif çocuk gurubunu, öz-telkin ve öz-denetim tekniklerini kullanarak, 6 hafta boyunca. tedavi altına almışlardır. Sonuçtan, o derece etkilenmişlerdi ki; bu tekniğin, sınıl’ ortamında doğan, okul veya sosyal çevre ile ilgili problemlerin çözümü için olduğu kadar, sınıf öğretmenlerinin asgari düzeydeki denetimleri ile. çocukların kendi davranışları üzerindeki denetimlerinde de. son derece yararlı olabileceğini sonucuna varmışlar. Kendall ve Zupon (3981) da, ister bireysel, ister gurup çalışması şeklinde olsun, öztelkin tekniğinin aynı ölçüde etkili olabildiğini bulmuşlardır (Romney, 198S. s. 46).

İstendik davranışlar kazındın lirken bir yandan istenmeyen davranışların ortadan kaldırılmasına dayanan davranış değiştirme tekniklerinin yanında bilişsel-davranış değiştirme teknikleri ile de bu çocuklarda problem çözme ve kendilerini ayarlama davranışları geliştirmeye çalışılmaktadır. Kişinin böylece davranışını kontrol etmeyi öğrenmesi amaçlanmaktadır.

Bir diğer müdahale yöntemi de dikkat eksikliği problemi olan çocukların anne babalarına verilecek aile eğitimi ile onların çocuklarının davranış problemleriyle baş edip. kontrol etmelerinde gerekli becerileri onlara kazandırmaktır (Wong, 1991) .
B- Hiperaktif Çocuğa Evde Nasıl Yaklaşmalı (Anne-Babaya Düşen Görevler)

Çoğu anne-baba çocuklarına hiperaktivite tanısı konduğunda hayrete düşer, çünkü bu çocukların evde aileleri tarafından gözlemlenen herhangi bir problemleri yoktur. Gerçekten de bu çocuklar evde hiçbir dikkat bozukluğu bulgusu göstermeden saatlerce televizyon seyredebilir veya video oyunları

oynayabilirler. O halde böyle bir çocukta nasıl hiperaktivite olabilir? Cevap basittir. Video oyunları ve televizyon çocukların dikkatlerini odaklamalarına yardım edecek şekilde inan gönderir, yani bu çocuklar televizyon seyrederken veya video oyunu oynarken pasif konumdadırlar ve dikkatlerim dışarıdan gelen uyarılar sayesinde toplayabilirler. Başka bir deyişle bu tür işler sırasındaki dikkat süresi hiperaktivite tanısı koymada önemli bir ölçüt değildir. Hiperaktif bir çocuk hem anne-baba. hem de ailenin diğer bireyleri için büyük bir sıkıntı kaynağı olabilir. Tedavi edilmeyen hiperaktif bir çocuk aile için rahatsızlık kaynağı olmaya devam edecektir (Yazgan. 1998, s: 4).

Öncelikle durum aileye anlatılmalı ve tedavinin etkin olabilmesi için aile düzeninin ve aile desteğinin çok önemli olduğu vurgulanmalıdır.

Bu konuda bir çok aile eğitim programları geliştirilmiştir. Bunlardan bir tanesi Barkley ve meslektaşlarının geliştirdikleri aile eğitim programıdır.

Bir Ebeveyn Eğitini Programı :

Yaygın ebeveyn eğitim programlarına bir örnek olarak. Barkley ve meslektaşlarının Massachussets Üniv. Sağlık Merkezinde uyguladıkları eğitim örgüt yaklaşımları kısaca gözden geçirilebilir.

Programda. 3-11 yaş dönemindeki uyumsuz ve meydan okuyan çocukların yönetimine önem verilmektedir.

Program, anne babalara, düzenlenen haftalık toplantılarla verilen eğitimlerden oluşan 10 basamaktan oluşmaktadır.

1) Hiperaktivitenin doğası, yönü. tahminler ve etiology’si hakkında ebeveynler direkt bilgi, okuma ve hareketlerle bilgilendirilmektedir.

2) Ters davranışlar / meydan okuma özellikle çocuk kimliği, ebeveyn kimliği, ortam sonucu ve baskıcı aile ortamlarında tartışılmaktadır (incelenir). Ortam değişkeni ve geri besleme koşulları hiperaktivite ile ilgilidir diye tanımlanır.

3) Ebeveynler çocukların davranışlarına karşı hazır bulunmak ve uygunsuz davranışlarını bastırarak, uyumlu davranışlarını arttırmak için eğitilmektedir. Ebeveynlerin çocukların davranışlarında daha etkili bir rol oynamaları ve pozitif yönlendirmeleri için bu adım önemlidir.

4) Olumlu ebeveyn dikkati, çocuğun oyun özgürlüğüne ve basit isteklerine müsamaa gösterir. Ebeveynlerin bir sonraki eğitimi, çocuklarına iyimserlikle kabullenebilecek komutlar verilmesi yöntemi ile ilgilidir. Örneğin, komutların (emirlerin) sorulara çevrilerek yumuşatılması. (“Neden şimdi oyuncaklarını toplamıyorsun?” gibi) ve görev listesinin karışıklığının azaltılması öğretilmektedir. Onlara, evdeki komutların kabulünün güçlendirilebilmesi için kısa komutlar kullanmaları öğütlenmektedir.

5) Ebeveynler, çocukların ev ile ilgili sorumluluklarının tamamlayıcısı olarak ev ekonomisini belirli noktalarını öğretmektedirler.

6) Aileye ev ekonomisi sistemi gösterilir ve boş vakitleri değerlendirme. kural ve ricaların uysalca kabullenilmemesinin sonuçları ve pahası konusunda eğitilmektedirler.

7) Ebeveynlerin çocuk yönetiminde kullandığı teknikler gözden geçirilir. özellikle cezalandırma teknikleri. Gerektiğinde evdeki şartlara ara verilmesi konusunda teşvik edilmektedirler.

8) Yönetim şartları, halka açık mekanlardaki yapılan yaramazlıkları da kapsayacak şekilde genişletilmektedir. (Restoran, mağaza gibi)

9) Ebeveynlere ani olaylar için etkili yönetim teknikleri verilmektedir.
Ebeveynlerde, gelecekte bu kazandıkları yetenekleri nasıl kullanabilecekleri konusunda genel bir değerlendirme yapılmaktadır. (Nelson-Wicks, 1997. s:231)

2- Ebevyn İçin Davranış Değiştirme Yöntemi

Davranışı değiştirmek için belirli basamakları izlemek gereklidir. İlk basamak, değiştirmek istediğiniz davranışı seçmektir. Değiştirilecek davranış diğerleri tarafından da anlaşılabilecek şekilde açık ve net bir biçimde tanımlanmalıdır. Çocuğunuzun ‘”tutumunu”” değiştirmek istediğinizi söylemeniz ya da onu “daha nazik yapmak” “ya da ev ve okul görevlerinde sorumluluk hissetmesini sağlamak’” istemeniz yeterli değildir.

Bir zaman periyodunda davranışın bir bölümü ya da ufak bir davranış grubu üzerinde çalışılması tavsiye edilir. Sabırsız olmamalı ya da gerçekçi olmayan beklentilere kapılmamalıdır.

Arzu Edilen Davranışı Geliştirmek İçin yöntemler

En önemli şey düzeltmek istediğimiz davranış için ödül ya da pekiştireçleri uygulamaktır. Pekiştireçler ilk başta gösterilmelidir ve davranışla birleşmelidir. Sonuç olarak %100 pekiştirme kısmi pekiştirmeye dönüştürülmelidir.

  1. Adım- Değiştirmek istediğiniz davranışı seçin : Örneğin 7 yaşındaki çocuğunuzun, aile yarım saatlik bir televizyon programını izlerken size engellemesini ve sessizce oturmasını istiyorsunuz.
  2. Adım- Uygun bir pekiştireç seçin : Bir çocuğu ödüllendirmek için sınırsız sayıda seçenek vardır. Bazı çocuklar küçük şekerlemelerle bile ödüllendirilebilir. Defterlere yapıştırılan renkli çıkartmalar da bir ödül olabilir. Bazı çocuklar ne isterlerse yapabilecekleri serbest 15 dakika ile ödüllendirilebiliıier.

  3. Adım- Kuralları koyun : Ne yapılmasını istediğinizi dikkatlice açıklayın. Çocuğunuza televizyondan programın başlamasından ilk reklamların başlangıcına kadar sizi engellemesini beklediğinizi söyleyin. Program tekrar başladığında bir sonraki reklamlara kadar tekrar sessiz durması gerektiğini söyleyin. Odadan ayrılabileceğini, ama sizi rahatsız etmemesini söyleyin. Bu çeşit kurallar bir çok davranış için koyulabilir. Çöpü dışarı çıkarmak, okul ödevini tamamlamak gibi.

  4. Adım. Çocuğunuzu kurallar ve pekiştireç arasındaki ilişkiyi açıklayın: Pekiştireciniz çıkartma ise. ilk önce bir kutu renkli parlak çıkartma ve çocuğun bu çıkartmaları koyabileceği bir defler almalısınız. Çocuğunuz her başarılı olduğunda, engellenmediğinde beraberce kutudan bir çıkartma alıp defterce koyacağınızı çocuğunuza açık bir şekilde anlatmalısınız. Ne yaptığınız ve ne için yaptığınız çok açık olmalı.

  5. Adım. Bundan sonra ne olacağını açıklayın : Bir çok çocuk için çıkartma alıp yapıştırmak yeterli bir ödüldür. Ama belki de siz bunu değiştirebilirsiniz ve çocuğunuzun defterinde her 20 çıkartma olduğunda biraz daha büyük bir ödül için hak kazanmasına izin verebilirsiniz. Çocuğunuza defterine her 20 çıkartma topladığında onu mağazaya götürüp ufak bir hediye alacağınızı söyleyin. Çocuğunuzun her zaman başarılı olamayacağını, hala sizi televizyon seyrederken engelleyebileceğini unutmayın.

İlk aşamalarda çocuğunuzun başarın olması için her türlü çaba} ı göstermeniz önemlidir. Örneğin çocuğunuz sizi televizyon seyrederken engelleyecek ve ödül alma şansım da kaybedecek. Bu durumda ona sarılıp, hilelinizle çantaya gösterebilir ve sessiz durması gerektiğini hatırlatabilirsiniz. Sonuçta. istenilen çocuğun bunu kendi başına yapmasıdır, ancak ilk önce başardığında kazanabileceğinden emin olmasını sağlamalıyız. Eğer hata yaparsa. sizi engellerse ve bir süre için çıkartma kazanamazsa gereksiz yere telaş edilmemelidir. Çocuğa çıkartma kazanamadığım hatırlatmak gerekli değildir. Devamlı olarak ne kadar iyi yaptığı ve bu ilerlemesinden ne kadar memnun olduğunuzu hatırlatmalı ve başarısızlıklarım önemsememelisiniz.

  1. Adını-Prosedürü değiştirmek : Ereç çıkartma ekibi somut pekiştireçlere olan ihtiyaç azalan ve bunun yerine fiziksel varlığı olmayan ödüller geçer. Bunlar sizin övgünüz ve çocuğun bir işi yapmaktan dolayı
    hissettiği memnuniyettir. Bu duruma gelmek uzun zaman alabilir. Bazı aileler çıkartmalarla bazı başarılar elde ettiklerinde, daha az dikkat etmeye başlarlar c prosedürü dikkatli bir biçimde izlemeyi ihmal ederler. Çoğunlukla istenmeyen davranışların yeniden başlaması bununla ilişkilidir. Bu durumda bir adım geriye atıp uyguladığınız davranış değiştirme programını gözden geçirmeniz gerekir. Dikkat edip etmediğinize, programı olması gerektiği gibi uygulayıp uygulamadığınıza bakın. Bu durumda bir çok ebeveyn ve öğretmen davranışın yinelenmesini yanlış yorumlamaktadır. “‘Bu yöntemin sadece bir şiire için işe yaradığını” düşünmektedirler. Yöntemler her zaman çalışır. Prosedürler dikkatlice uygulandığı sürece etkili olur.

Çocuğunuzun davranışından memnun kaldığınızda somut pekiştireçleri yavaş yavaş ortadan kaldırmanın yolunu bulmalısınız. Daha büyük çıkartmalar alın. Bu çıkartmaları küçük olanların yerine koyun fakat bu seter her reklam arasında değilde. yarım saat sonra bir çıkartma verin. Bu yolla pekiştireci daha az sıklıkla vermiş olursunuz. Biraz daha büyük çıkartma verdiğiniz için çocuk kendisini kandırılmış hissetmez. Bu yöntemi izlediğinizde bir hafta gibi bir süre sonra çocuğunuza ödülü günden güne verebilirsiniz. Bunu izleyen haftalarda da övgü gibi somut olmayan ödüller olumlu davranışın devam etmesinde yeterli olacaktır.

Eğer uygunsuz davranış artarsa ya da olumlu davranışta azalma olursa davranış değiştirme sürecinin önceki basamaklarına geri dönmekte tereddüt etmeyin ve gerekli olduğu aşamalarda daha tutarlı ve daha somut ödüiieı koyun (Friedman & Doyal, 1992, s. 69)
3- Bu Çocuklar İçin Evde Nelere Dikkat Edilmeli

Hiperaktif bir çocuğu sakinleştirmeniz pek mümkün değildir, ama faali) eti net bir şekilde açıklayarak, işini iyi bir şekilde yapmasına yardım edebilirsiniz. Vereceğiniz emir ve talimatların kısa ve belirli olmasına çok dikkat etmelisin. Çocuğa (konuşmayı kes gibi) neyi yapamayacağını söyleyerek değil de. küçük açıkça belirlenmiş görevler (sandalyede 10 saniye oturmanı istiyorum, gibi) veriniz. Basil ifadelerle (bakıyorum çok heyacanlanıyorsun gibi) çocuğun durumunu kendisine hatırlatarak hakkındaki bilgisini ve duvarlılmını arttırmasına yardımcı olunuz. Faaliyetleri organize ederken sakin bir davranış ve ses tonu içinde olmaya çalışınız. Muhtemeldir ki. sizin bu sakinliğiniz onun yaptığı işte sakinleşmesine ve tepki miktarının azalmasına sebep olacaktır.

Çocuğun öğreneceği konuda atılacak adımları ve işin yapılışı sırasını öğrenmesi halinde, bireysel talimatları azaltmaya başlayabilirsiniz. Çocuk kendisinden daha emin bir hale geldikçe ve kendisini daha iyi kontrol etmeyi öğrendikçe onu daha çok heyecanlandıracak hatırlatmaları azaltmalısın. Bu noktada çocuğun dikkat süresinin uzatılması ve işe karşı olan ilgisinin arttırılması çalışmalarına başlayabilirsiniz. Mesela; bir defada birden fazla talimat vermeye ve ondan sonra ne yapılacağını açıklamaya başlayabilirsiniz (Miriam. 19S”7. s. 97).

Hiperaktif çocuklar değişikliklerde zamanı ayarlamada zorlu yaşarlar. isteklerinin hemen olmasını ister, uzun zamana tahammül göstermezle!-. Değişikliklerle başa çıkmaları için değişikliklerin etkisini azaltmak gerekir. (Örneğin 5 dk. içinde ayrılacağız tarzında zaman bildirip süre tanımak gerekiri

İstenmeyen davranışları ilk basamakta önlemek için basit e kuralları koyun ve cezalarla destekleyin. Birçok ceza çeşidi vardır. 2 faydalı olanı : çocuğu ortamdan uzaklaştırma ve öğrenmesi ve düşünmesi için zaman oluşturmaktır.

  • Çocuğunuz için günlük bir program yapın.
  • Çocuğunuzun uyandığı, yemek yediği, yıkandığı, okula gitmek için evden çıktığı, yattığı saatlerin her gün belirli ve aynı olması sağla)mız.

  • Büyükler hiperaktif çocukların davranışlarına çok zaman sinirlenir ve fiziksel cezalara başvurabilir. Daha etkili disiplin yöntemleri uygulamalısınız.
  • Çocuğunuzun çok fazla heyecanlı ve hareketli olduğu anlarda başka bir aktiviteyle dikkatini dağıtmamaya çalışabilirsiniz (Şenol. 1999. s. 61).
    Hipeaktif çocukların oyun esnasında enerjilerini ortaya koymaları tabidir. Ancak onların da duygusallıklarım uygun, idare edebilir seviyede tutmak için de gerekli tedbirlerin alınması şarttır. Aşırı hareketli bir çocuğa yardım, ona yüksek enerji isteyen basit oyunlar oynatmakla mümkündür. Çocuğun ilgisini oyun üzerinde tutmak için ona sık sık sözlü hatırlatmalarda bulununuz. Onun daima kusurunu bulmaktan çekininiz. Eğer çocuğun oyun kurallarının dışına çıktığını hissedersiniz, izlemesi için ona açık ve belli bir talimat veriniz.

Eğer çocuk kontrolü kaybeder gibi görünüyorsa 20-30 saniye sizinle beraber oturmasını söyleyiniz. Aniden, yüz kızarması dahil, feryat etme ve yüksek sesle. uzun. suni (sebepsiz) gülüşler tehlikeli işaretlerdir.

Hiperaktif çocuğa talimatı yavaş yavaş (tek tek söyleyerek) veriniz ve işi küçük parçalar halinde yaptırınız. Yapılan iş için uygun mutfak malzemesinin kullanılması üzerinde ısrarlı olunuz. Yemeğin yerlere dökülmesinden sakınınız. Yemek tencerelerini çocuktan uzak tutunuz. Aşırı heyecanlanma belirtileri gördüğünüzde çocuğu uyarınız. İş yerinin yakınında bir köşede, heyecanlanan ve kontrolünü kaybeden çocuk için dinlenip sakinleşebileceği bir yer ayırmak iyi bir düşüncedir.

Çocuktan beklenenler, açıkça ve sade olarak söylenmeli, tarif edilmeli ve çocuğun oturma yeri bir işaretle belirlenmelidir. Çocuk, hikayeye dikkat etmesi için sık sık uyarılmalıdır. Aşırı heyecan işaretleri görüldüğünde bu durumu çocuğa hatırlatılmalıdır. Çocuğun yanma bir yetişkinin oturması sakinleşmesine yardım eder.

Aşın faal bir çocuğa uyuması için baskı yapmak genellikle faydasızdır. Bununla beraber verilen bol uyku zamanını bu çocuklar için kısaltabilirsiniz. Böyle bir çocuğa ilk önce ne kadar uyumasını ve dinlenmesini istediğiniz, açıklayıp bir süre bitince kalkabileceğini söylerseniz en geçerli bir yol izlemiş olursunuz (Miriam, 1987, s. 112. 121. 128, 130).

C – Hiperaktif Çocuklar İçin Okulda Neler Yapılabilir (Öğretmene Düşen Görevler)

Sınıf Yapısı ve kuralları hiperaktif çocuk için oldukça zorlayıcı olabilir.

Hiperaktif çocuklarla yeterince ilgilenilebilmesi için küçük gruplar daha elverişlidir. Hiperaktif çocukların kalabalık gruplar içinde dikkatlerini toplamaları oldukça zordur ve böyle gruplarda ilgileri kolayca dağılmaktadır. Bu çocukların bir diğer özelliği de çabucak sıkılmaları ve verilen ödevleri tamamlamak için sürekli motivasyona ihtiyaç duymalarıdır. Bu nedenle özel öğretmenler her zaman daha iyi sonuç verir. Hiperaktif çocukların pek çoğuna özel bir hocayla yarım veya bir saatte okulda bütün bir gün içinde verebilecek olandan daha fazlası verilebilmektedir.

Hiperaktif çocuklar da okulda en az diğer arkadaşları kadar başarılı olabilirler. Bir çocuğun hiperaktif olması asla onun yeterince akıllı olmadığı anlamına gelmez. Bu çocuklar düzensiz ve dikkatsiz olabilirler, fakat bu onların öğrenme yeteneklerinin olmayışından değil, hiperaktiviteden kaynaklanmaktadır. Gözönünde tutulması gereken bir nokta, hiperaktif çocukların önemli bir bölümünün öğrenme güçlükleri (okuma, aritmetik gibi) çektikleridir. Öğrenme güçlüğüne yönelik değerlendirme ve tedavilerin ayrıca planlanması ve bu konuda uzmanlaşmış eğitim uzmanlarıyla işbirliği yapılması gerekli olacaktır (Yazgan, 1998, s.4).

1- Sınıf Yönetimi

Bir çok araştırma hiperaktivitenin sınıf yönetimine adanmıştır. Dikkaı edildiğinde ayrıca davranış ve akademik performanstaki gelişmeler farkedil-miştir.

Bu teknikler belirtilen güçlenmeyi, cezalandırma ve mutabakat sağlama konularını içerir.

Son teknikte, çocuk ve öğretmen, çocuğun nasıl davranması gerektiği ve contingeney nin arttırılması ile ilgili konularda yazılı bir anlaşma imzalarlar (Neîson 1997. s: 232).

Sandoval (1982), öz-telkin”i. yararlı bir sınıf-içi yönetimi olarak salık vermektedir. Sandoval özellikle. Dovglas’ın porgrammın. bilişsel eğitimde kullanılması üzerinde durmaktadır. Bu program, çocuğa, davrarnşiarmdaki hatalarını anlamada yardımcı olup. onu problem-çözüm yöntemlerine uyum sağlaması için yönlendirmektedir. Sandoval. her ne kadar sınıf öğretmeni için biraz egzotik görünse de çocuktaki davranışların biyolojik ölçümleri konusunda kendisine vermesini önermektedir. Ayrıca, çocuğa, davranışlarım ne kadar yararsız ve tedirgin edici olduğunu göstermek için. video çekimleri ile bilgi vermenin çok yararlı olacağına da inanmaktadır. Aşağıdaki öneriler, onun bu konudaki düşüncelerinin özetidir:

1- Hedef alınan davranış şekillerini (örneğin, bir koltukta rahatça oturmak
gibi), bu davranışa benzer olanları ödüllendirerek, geliştirin.

2- Çocuklara, tepki hızlarını değiştirme alışkanlığı kazandırarak.
hareketlerini sınırlandırın. Bu şekilde, davranışları üzerindeki denetimleri artar.

3- Çocuklara, spor yapma gibi. aşın hareketliliklerini yönetebilecekleri
çıkış yollan bulun.

4- Hiperaktif çocukların zarar görmesini (hırpalanmasını) önlemek için. ayrı çalışma yerleri sağlayın. (Ayrı sınıflar)

5- Sınıfta verilen dersin süresini kısa tutup, az ödev vererek, ilerlemelerine yardımcı olun.

6- Çocukların, çabalarının sonuç verdiğini, göstermeye çalışın.

7- Çocuklara, neyin kabul edilebilir olduğunu açıkça göstererek,
davranışları üzerinde kesin ve açık sınırlamalar koyun.

8-İlgi göstererek, duygusal açıdan destekleyici bir ortam yaratın.

9- Sınıfta, çocukların alışkın oldukları davranış şekillerinden daha farklı davranmalarını sağlayan rol yapma tekniklerini kullanın (Romney. 1988, s.46).

Bu çocuklarla halka şeklinde çalışma çok zordur. Dürtülerinin ve vücutça hareket etme ihtiyaçlarının çok olmasına dikkatlerini bir noktada toplama güçlüklerine rağmen, onlardan yerlerinde sessizce oturmaları, birkaç konuyu içine alan ve grup liderinin uzaktan izlediği bir grup tartışmasını on dakika izlemeleri istenir.

Halka şeklinde yapılan çalışmada, en iyi metod çocuğu sık sık uyarmaktır. Çocuğun enerjisi iş üzerinde toplandığı zaman kız olsun, erkek olsun vücutça daha az hareket ettiği görülür. Çocuğu uyarma, dikkat süresin bir miktar arttırabilir. Sorular arasındaki süre azaldıkça yani sorular sık sık soruldukça çocuğun dikkatinin dağılma tehlikesi azalır.

Bununla beraber ders yılının başlangıcında çok hareketli bir çocuktan konu üzerinde dikkatini uzun süre devam ettirmesi gibi bir davranış beklenemez. Bunun için çalışmaları kasa tutunuz ve sık sık talimat veriniz. Çocukta gelişme gördükçe dikkat süresini uzatmak için gayret ediniz. Çocuk için her zaman alternatif bir faaliyet bulundurunuz.

Dersin düzenlenmesinde hiperaktivite çocuğu da göz önünde bulundurunuz. Derste ondan uzun bir süre yerinde oturmasını bekleyemezsiniz. Böyle bir bekleyiş yerine, çocuğun yapacağı işi. kısa sürede yapılacak şekilde küçük parçalara ayırınız veya ders içinde işine hareketlilik katınız. Mesela, işin bir kısmım yaptıktan sonra, hareketli olan boz-yap tahtasında çalışmasına, değişik eşyaları saymasına izin veriniz.

Çocuğa verilen emir ve talimatlar açık. kesin ve kısa olmalıdır. Bir defada işin bir bölümünü açıklar o bittikten sonra da sıra ile diğer bölümleri açıklarsınız. Böylece, çocuk bir bölümü bitirince diğer bölümün açıklamasını alır. Mesela boyamanın nasıl yapılacağını göstermeden önce çocuğa boyaları karıştırma çalışmasına başlamasını söyleyiniz.

Hipekaktif bir çocuğun kabiliyetini olağanın üstünde olarak kabul etmemek gerekir. Başarısızlığı önlemek için işleri kısa tutunuz ve çocuğu doğrudan işe yöneltiniz. İş üzerinde birçok sözlü bilgiler veriniz. Ama bir yetişkinin yardımı veya rehberliği olmadan basarna ulaşmasını da beklemeyiniz.

Çocuğun dikkat dayanıklısını önceden anlamaya çalışınız. Eğer çocuğun yerinde duramayacağını hissederseniz onu bir başka yere götürünüz veya başka bir iş veriniz. Yoksa, çocuk bir takım hareketlerle veya bağırarak, çağırarak grubun çalışmasını engelleyebilir.

Zamanla çocuktaki heyecan derecesinin az olduğu dönemleri anlamaya başlarsınız. Bu durumdan faydalanarak çocuğa daha karmaşık ve kendi kendine yapabileceği işler verebilirsiniz.

Hiperaktif bir çocuk için yapılacak rehberlik, yol göstericilik çok önemlidir. Müzikte uzun süre yüksek seviyede fiziki faaliyet isteyen bir çalışma yapmayınız. Çocuklara kendilerini topaıiayabilmeleri için zaman veriniz ve çalışmayı daha yavaş ve sükunet veren bir tempo ile bitiriniz, görevleri kısa olmalıdır. Resimde, basit malzeme kullanınız ve çalışmaları yakından izleyiniz vb. (Miriam, 1987. s. 103,107.115.125).

• Çocuğun ödevlerini yaparken gerektiğinde ara vermesine olanak tanıyın. Bu aralara diğer çocuklardan daha sık ihtiyaç duyacaktır.
• Oyun saatlerini azaltma ve teneffüs iptalinden kaçının. Oyun saatleri çocuğun fazla enerjisinden kurtulması için iyi bir fırsattır.
• Farklı aktivite düzeyleri gerektiren dersleri gün içine dağıtın. Müzik, beden eğitimi, resim gibi yardımcı dersleri daha çok dikkat gerektiren Türkçe. matematik gibi derslerin arasına koyun.
• Dikkat sorunları olan yaşça daha büyük öğrencilerin, verimli çalışma ve dinlenme alışkanlıkları kazanabilmeleri için çalışma yöntemleri ile ilgili ek özel dersler almaları yararlıdır.
• Dikkat sorunları olan çocuklara serbest bir sınıf ortamı yerine kesin kulları olan düzenli bir sınıf ortamı sağlayın (Yazgan, 1998, s.4).

Özetle Bu Çocuklar İçin Okulda Yapılabilecekler :

Çocuğun krizlerine ilgi göstermemek, bunlara ilgisiz davranmak, onu ele alırken sakin olmak

• Çocuk olumlu davranışlarda bulunduğunda, ona ilgi göstermek ve onu ödüllendirmek
• Çocuğun krizlerinden ürkmemek ve ona aciz görünmemek
• Çocuğun üstüne fazla düşmemek
• Çocuğu sürekli “yapma” uyarısı ile kısıtlamamak, ancak belli kuralları koymak
• Çocukla sabırlı ve kararlı davranmak, iyi bir diyalog kurmanın yollarını aramak
• Çocuğun olumsuz davranışlarının altında yatan duygulan keşfetmek
• Çocuğun dramatik oyunlarla ve taklit oyunlarıyla rahatlamasını sağlamak
• Çocuğu zevk alıyorsa, su. resim ve boyama faaliyetlerine yönlendirmek, bu faaliyetlerle duygularını dışa vurmasını sağlamak. yaptığı eserleri inceleyerek onu tanımaya çalışmak.
• Çocuğu tanıyarak yönlendirmek
• Çocuğa başarı alanları bulmak
• Çocuğu bloklara yönlendirerek enerjisini harcamasına yardım etmek
• Teke tek arkadaş ilişkileri geliştirmesine fırsat vermek olarak sıralanabilir (Razon, 1987, s: 83),

2- OKUL AİLE İŞBİRLİĞİ

Çocuk, (eğitimde) okul aile işbirliği olduğu zaman en iyi şekilde öğrenir. Çünkü öğrenme güçlüğü ve hiperakfif olan çocuklar çok fazla’ hüsran ve başarısızlıkla karşılaşır. Aileler çocuklarının okulda başarılı olmaları için girdikleri süreçte çok fazla hayal kırıklığı ve hoşnutsuzlukla karşılaşırlar. Ayrıca öğretmenler de hayal kırıklığına uğrayıp cesaretleri kırılabilir. Çocukların okulda karşılaştıkları zorlukların sorumluluğunu öğretmenlere yüklerken veliler dikkatli olmalıdırlar. Daha önceden de belirtildiği gibi öğretim hataları ve çocuk yönetimi hataları velilerin okul ile olan işbirliği ile paraleldir. Bazen veliler etkisiz ama zeki ve yetenekli öğretmenlerle karşılaşabilirler. Ancak kendini öğretmenliğe adamış öğretmenler bu öğretmenleri dengeler. Çok az da olsa çocukların sorumluluğunu yüzeysel olarak üstlenen veya ilgisiz öğretmenlerle de karşılaşılabilir. Veliler unutmamalıdır ki öğretmenlerde velilerin çocuklarıyla yaşadığı zorlukları yaşar ve katlanırlar. Öğretmenlerin büyük bir çoğunluğu ilk günkü coşku ve tahammül ile çocuklara ders anlatırlar. Bazen de veliler ve öğretmenler başarısızlık durumunda birbirlerini suçlarlar. Ortaya çıkan anlaşmazlıkların sebebi çocukların problemlerinden hiperaktif olduklarını anlamanın çok güç oluşudur. Yani bir çocuğun hiperaktif olduğu problemlerinden, davranışlarından çok zor anlaşılır.

Her velinin ve öğretmenin hedefi okul ile ev arasında problem çıktığı an problemi anlamak ve yapıcı çözüm yollan üretmek olmalıdır. Bu başarısızlığın sorumluluğunu başkalarına yüklemek hiçbir zaman çözüm üretmez. Oku! ve ailenin işbirliği yapması birbirleriyle muhalif olmaktan daha başarılı sonuçlar doğurur (Friedman, 1992. s. 103).

Öğretmenler çoğu zaman programları yürütebilmek için bazı alıştırmalar ve başvuruları kabul etmelidirler.

Bununla birlikte anne baba ve öğretmenler evde birlikte çalışabilirler. İlk etapta örneğin 10-19 yaş arası çocukların sınıftaki sosyal faali) elleri güçlendirilebilir. Her öğrenci için ayrı ayrı geliştirme ve kişiselleştirme çalışmaları yapılmalıdır. Öğretmenler öğrencilerin dikkatlerini çekicek günlük programlar yapmalı: örneğin özel menüler, anne babalarla oyunlar, fast food restoranlarında yemek ve bunun gibi şartlandırılmamış grub 10 hafta boyunca şartlandırılmış gruplara göre 2 kat daha zayıftırlar (Nelson, 1997. s; 232).

KAYNAKÇA

Apak, Selçuk. Gelişim Nörolojisi. İstanbul Bayrak Matbaası. 1989.

Aydın. Cahide ve Eyyüp Sabri Ercan. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu. İstanbul Gendaş A.Ş. 1999.

Aydoğmuş. Kayıhan. “Çocukta Uyum ve Davranış Bozuklukları””. Aile ve Çocuk Sayı: 3. 1983.

Aydoğmuş. Kayıhan. “Çocukta Uyum ve Davranış Bozuklukları”‘. Psikiyatri (Düzenleyen Selim Özaydm) İ.Ü. İstanbul Tıp Fak. Yayını. 1984.

Cognitive-Behavior Modification An Integrative Approach. Ne w- York and London: 1977.

Davaslıgil, Ümit. “Hipcraktif Bir Çocuğun Davranışını Değiştirme Tekniği”. İstanbul İ.Ü. Eğitim Bilimleri Davranış Bozukluğu ve Eğilimi Basılmamış Ders Notları. 1998.

Davaslıgil. Ümit. “Zeka Engelli Çocuklar Ders notları”, istanbul İ.Ü. Eğitim Bilimleri Basılmamış Ders Notları. 1990.

Friedman, Ronald and Guy T. Doyal. Management of Childrcn and Adolescents With Attention Deficit-Hyperactivity Disordor. Austin.

Texas Pro-ed İne, 1992.

Haris, Ruth. An A.D.D. Childs Bili of Rights, Newslettcr of The Dclaware Association Forthe Education of Young Childrcn. Winter. 1993-1994

Madi, Bülent. “Aşırı Hareketli Çocuklar”. Yaşadıkça Eğitini. Sayı 8. 1989.

Mirriam G. Lasher ve Diğerleri. Heyecan Bozukluğu Olan Çocuklar. (Çcv.: Hasan Karatepe)Ankara, Karatepe Yay., 1987.

Nelson-Wicks, Rita; Israel, Ailen C. Belıavior Disorders of Clıildlıood. New Jersey; Prentice Hail, 1997.

Polvan. Özgür. Aşırı Hareketli Çocuklar ve Tedavisi” Aile ve Çocuk, Ak Yay.. 1986.

Psikiyatri Anabilim Dalı. Mental Bozuklukların Sınıflandırılması. Bornova. E.Ü. Tıp Fak. Yay., 1986.

Razon. Norma. ”Okulöncesi Çocukta Sık Raslanan Uyum ve Davranış Sorunlarından Bazıları ve Anaokulunda Çözüm Önerileri. YA-PA Okulöncesi Eğitimi ve Yaygınlaştırılması Semineri 5. İstanbul 1987.

Romney, David. “Çocuklarda Davranış Bozuklukları”. (Çev.: Pınar Serbest. Yılmaz Yılmaz). Yaşadıkça Eğitim. Sayı:! (4). 1988).

Schaefer E.Charles and Milliman L.Howard Therapies f’or Clıildrcu, San

Francisco and Washington. Josseu-Bass Publishcrs. 1983.

Şenel. Hatice Günayer. “Özel Eğitim Bozukluğu ile Hiperaktivite Bozukluğunun Karşılaştırılması”, Ankara A.Ü. Eğitim Bilimleri Dergisi. Cilt 2. Sayı 2. 1996.

Şenol, Zeynep. “Hiperaktivite Nedir?’1 Yaşadıkça Eğitini. Sayı 61. 1999.

Wong, B.Y.L. Learning About Learning Disabilities Son Dicgo California: Acadenme Press ine, 1991.

Yazgan. Yankı. “Hiperaktivite Nedir?” İstanbul Çekirdek Vakfı Yayını. 1998.

Yörükoğlu. Atalay. Çocuk Ruh Sağlığı. 6.Baskı. İş Bankası Yay.. İstanbul 1983.

Hiperaktif Çocuklar İçin Evde ve Okulda Neler Yapılabilir?

Hiperaktif Çocuklar İçin Evde ve Okulda Neler Yapılabilir?
Hiperaktif çocuklarla neler yapılabilir?

Hiperaktif çocularla neler yapılabileceği konusunda ayrıntılı bilgiler içeren bir yazı.

1. HIPERAKTIVITE TANIMI

Ergenliğe kadar uzanan çocukluk çağının tümünde gelip geçici veya uzun süreli bir özellik olarak aşırı hareketlilik görülebilir. Hiperaktivite veya hiperkinezi de denen bu uyum sorunu içinde organik kaynaklı MB.D (Minimal Brain Dysfunction) özel ve Önemli bir yer tutar (Aydoğmuş. 1984. s.514).

Minimal Brain Dysfunction kelimelerinin baş harflerinden oluşan MBD. doğuştan hafif motor koordinasyon kusuru olan ya da hareke! sistemi koordinasyonu erken yaşlarda gecikerek olgunlaşan çocukları ifade ederken kullanılmaktadır. Zeka problemi olmayan bu çocuklar, sarsak, beceriksiz, aşırı hareketli, dikkati zayıf çocuklardır (Madi. 1989. s.51).

Özellikle okul çağma gelince daha kola}” tanınan bu çocuklar, okul öncesinde de yaşıtlarından çok değişik bir görünüm içindedirler. Anneler bu çocukları ‘”Düz duvara tırmanan” çocuklar olarak nitelendirirler. Bir dakika oturmadan anneyi gün boyu ardından koştururlar. Koltukların üstünden atlar. dolaplara tırmanırlar. Boyundan büyük işlere kalkışırlar. Düşseler de. yaralansalar da taşkınlıkları sürer gider. Kuşkusuz böyle bir çocukla gün bo_ u uğraşmak zorunda kalan anne yorulur, katlanışı (sabrı) tükenir. Sen tepkiler ve cezalarla çocuğu dizginlemeye çalışır. Anne-çocuk ilişkisi gittikçe bozulur, ama, çocuk durulacağı yerde daha çok azar. Böylece, anne ile çocuk, kısır bir döngü içine girerler. Kimi anne bu tür çocukların daha bebekliklerinde kıpır kıpır ve tedirgin olduklarını anımsarlar (Yörükoğlu. 1983. s.265).

Hiperaktivite. dikkat süresinin kısalığı, engelleme) e yönelik denelim eksikliği nedeniyle davranışlarda veya bilişle onaya çıkan ataklık e huzursuzluktur (Haris, 1994. s.8).

II- HİPERAKTİVİTENİN GÖSTERGELERİ

Hiperaktivite genellikle 6-8 yaşları arasında fark edilir. Tedavide önemli olan erken tanınmasıdır.

Erken Semptomları: -Devamlı huzursuzluk, sebebsiz bağırma. uykusuzluk, memnun olmama
telaşlı, hareketli, karmaşık düzeni çocuktaki aşırı hareketliliğin ve tedirginliğin başlıca sebebidir. Bütün çocuklarda kısa süreli, gelip geçici aşırı hareketlilikler görülebilirse de şiddetli ve uzun süreli olanlara önem vermek ve tedavi ettirmek gereklidir (Ay doğmuş. 1983. s.9).

Ergenlik döneminde Hiperaktivite bozukluğu olan çocukların bu dönemi daha zor geçirdikleri belirtilmiştir. Anne-baba çocuk arasında en sık karşılaşılan sorunlar genellikle şu konularda yaşanmaktadır.

• Ders çalışma ödevlerini yapma

Evde yapılması gereken işlere yardımcı olma. sorumluluklar yerine getirme

• İyi arkadaş seçme
• Boş zamanlarını yaşma uygun yerlerde geçirme
• Diğer aile bireylerine saygılı davranma, onların özgürlüklerine engel olmama,
• Ev dışında olduğu zamanlarda sorumlu bir biçimde davranma
• Eve belirtilen zamanlarda dönme
• Sigara alkol kullanma

Bu konulardaki çatışmaların temelinde herkesin tahmin edebileceği gibi. gencin kendi istediği gibi davranma isteği, anne babanın ise otorite’yi sürdürme ve kontrolü bırakmaması beklentileri yatmaktadır (Aydın ve Ercan. 1999. s. 165-Î66).

Başlangıcı genellikle 3 yaş dolaylarında olmakla birlikte tanı düzenli öğrenim için gerekli dikkat süresi ve yoğunlaşmasının gelişmesinin beklendiği ilkokul yıllarında konulmaktadır. Populasyonun yaklaşık %3 ile 6 sında gözlenir. Erkek/Kız oranı 3/1 dir.

III- HİPERAKTİVİTENİN ETİYOLOJİSİ (NEDENLERİ)

1- Genetik Nedenler: Hiperaktif çocukların ailelerinde anti-sosyal kişilik bozukluğu, histeri, alkolizm ve madde bağımlılığının daha sık olduğu ortaya konmaktadır.
Çok düşük doğum ağırlıklı çocukların ve daha seyrek olarak genetik kökenli tiroid bozuklukları gibi durumlarla da hiperaktivite görülmektedir.

2- Beyin Hasan: Perinatal dönemde gizli yada açık minimal derece de santral sinir sistemi hasarı olduğu belirtilmektedir. Prematüre doğum oranında sık olduğu ve prenatal dönemde gelişmekte olan sinir sisteminde fiziksel hasarın bulunduğu belirtilmiştir.
3- 
Nörofızyoloji ve beyin görüntüleme çalışmaları: İnsan beyni belirli dönemlerde hızla büyür. Bunlar 3-10 ay. 2-4 yaş. 6-8 yaş ve 14-16 yaşlar arasındaki dönemlerdir. Olgunlaşma geriliği olan çocuklarda geçici bulgulara rastlanır.
4- 
Gıda ve katkı maddeleri: Her ne kadar boya maddeleri ve gıda katkılarının, şekerlerin yada kurşunun bu bozukluğa neden olabileceği öne sürülsede. bununla ilgili bilimsel kanıtlar yoktur.
5- 
Psikososyal etkenler: Bozukluğu olan çocukların sıklıkla parçalanmış ailelerden geldiği, anne-babanın sürekli geçimsizliği ve ana-babada psikiyatri bozukluklar ile tek yada ilk çocuk olma oranının kontrollerden daha fazla olduğu bildirilmektedir. Eğilim yaratan nedenler arasında çocuğun huyu. genetik ailesel nedenler ve toplumun davranış ve başarı ile ilgili beklentileri vardır.
6-
 Risklerin belirlenmesi: Annenin gebelik öncesinde yada gebelik sırasında tıbbi durumu, duygusal zorluğu, sigara alkol kullanımı yada doğum komplikasyonları risk oluşturan nedenler arasındadır. Çocuğun öyküsünde kala travmalarının sıklığı ile dikkat eksikliği tanısı arasında belirgin ilişki olduğu öne
sürülmektedir (Haris, 1994. s.5).

IV. AKADEMİK PROBLEMLER VE ÖĞRENME GÜÇLÜĞİ

Hiperaktif çocuklarda okulda en az diğer arkadaşları kadar başarılı olabilirler. Bir çocuğun hiperaktif olması asla onun yeterince zeki olmadığı anlamına gelmez. Bu çocuklar düzensizve dikkatsiz olabilirler, fakat bu onların öğrenme yeteneklerinin olmayışından değil, hiperaktiviteden kaynaklanmaktadır. Göz önünde tutulması gereken nokta, hiperaktif çocukların önemli bir kısmının
öğrenme güçlüğü çektiğidir. Hiperaklif çocuklar genel zeka testlerinde normal kontrol grubundan önemsiz derecede düşük puan almışlardır (Haris 1994. s.6).

Oysa Öğrenme Yetersizliği ile Hiperaktivite zaman zaman karıştırılmakta öğrencilerin başarısızlığı öğrenme yetersizliği olarak ele alınmaktadır. Oysaki bu ayırımın iyi yapılması çok önemlidir.

Öncelikle hiperaktivite ile öğrenme yetersizliği durumlarının benzerliklerinin farklılıklarının ele alınması gereklidir. Başlangıçta minimal beyin hasarı adı altında yer alan özelliklerin günümüzde öğrenme yetersizliğine ait özellikleri oluşturduğu görülmektedir. 1987″de öğrenme yetersizliği üzerinde yapılan ulusal bir konferansta dikkat eksikliğinin öğrenmede bir takım problemlere neden olabileceği fakat dikkat eksikliğinin kendi başına öğrenme yetersizliğine neden oluşturmayacağı belirtilmiştir. Öte yandan öğrenme yetersizliğinin dikkat eksikliğinden dolayı ortaya çıktığı inancının da arttığı görülmüştür. Gerçekte birbirinden hayli farklı olan öğrenme yetersizliği ile hiperaktivite kavramları Bruck’a göre de son derece içiçedir ve öğrenme yetersizliği olan çocuklar aşırı hareketliliğin yol açtığı sıkıntılar yüzünden sosyal ve duygusal güçlükler yaşamaktadırlar. Lerner’a (1993) göre hiperaktivitenin birçok özellikleri öğrenme yetersizliği olanlarda görülmesine karşılık hiperaktivite bir öğrenme yetersizliği değildir. Bu iki durumun hangi oranda bir arada bulunduklarına ilişkin değişik bulgular vardır, Silver’a göre öğrenme yetersizliğine sahip olan grubun, yanlızca %20″sinde hiperaktivite varken Vvong’a (91) göre ise öğrenme yetersizliği olanların °o30 ile %4u’mda Hiperaktivite vardır (Şenel. 1996. s.276-277-278).

Dikkat eksikliği olan çocuklar için evde neler yapılabilir

Hiperaktif bir çocuğu sakinleştirmeniz pek mümkün değildir, ama faaliiyeti net bir şekilde açıklayarak, işini iyi bir şekilde yapmasına yardım edebilirsiniz.

.Vereceğiniz emir ve talimatların kısa ve belirli olmasına çok dikkat etmelisiniz. Çocuğa (konuşmayı kes gibi) neyi yapamayacağını söyleyerek değil de, küçük açıkça belirlenmiş görevler (sandalyede 10 saniye oturmanı istiyorum, gibi) veriniz. Basil ifadelerle (bakıyorum çok heyacanlanıyorsun gibi) çocuğun durumunu kendisine hatırlatarak hakkındaki bilgisini ve donanımını arttırmasına yardımcı olunuz.

. Faaliyetleri organize ederken sakin bir davranış ve ses tonu içinde olmaya çalışınız. Muhtemeldir ki. sizin bu sakinliğiniz onun yaptığı işte sakinleşmesine ve tepki miktarının azalmasına sebep olacaktır.

.Hiperaktif çocuklar değişikliklerde zamanı ayarlamada zorluk yaşarlar. isteklerinin hemen olmasını ister, uzun zamana tahammül göstermezler-. Değişikliklerle başa çıkmaları için değişikliklerin etkisini azaltmak gerekir. (Örneğin 5 dk. içinde ayrılacağız tarzında zaman bildirip süre tanımak gerekir).

. Çocuğunuz için günlük bir program yapın.

. Çocuğunuzun uyandığı, yemek yediği, yıkandığı, okula gitmek için evden çıktığı, yattığı saatlerin her gün belirli ve aynı olması sağla)mız.

. Büyükler hiperaktif çocukların davranışlarına çok zaman sinirlenir ve fiziksel cezalara başvurabilir. Daha etkili disiplin yöntemleri uygulamalısınız.

.Aşırı hareketli bir çocuğa yardım, ona yüksek enerji isteyen basit oyunlar oynatmakla mümkündür. Çocuğun ilgisini oyun üzerinde tutmak için ona sık sık sözlü hatırlatmalarda bulununuz. Onun daima kusurunu bulmaktan çekininiz. Eğer çocuğun oyun kurallarının dışına çıktığını hissedersiniz, izlemesi için ona açık ve belli bir talimat veriniz.

.Eğer çocuk kontrolü kaybeder gibi görünüyorsa 20-30 saniye sizinle beraber oturmasını söyleyiniz.

.Aşın faal bir çocuğa uyuması için baskı yapmak genellikle faydasızdır. Bununla beraber verilen bol uyku zamanını bu çocuklar için kısaltabilirsiniz. Böyle bir çocuğa ilk önce ne kadar uyumasını ve dinlenmesini istediğiniz, açıklayıp bir süre bitince kalkabileceğini söylerseniz en geçerli bir yol izlemiş olursunuz.

İlginizi Çekebilir

Yorumlar

Kaçıncı aydayız 04 ve 25 Nisan ne günü, bugün dünya ne günü: DNA Günü (DNA Day),

Son Eklenenler

Çok Okunanlar

Takvim 2024 – KaçGün